28 Şubat 2019 Perşembe

KEDER KUYUSU-KUZGUN 3.BÖLÜM

Adına hayat denilen, uzun ve çetrefilli yol herkese eşit şartlar sunmaz maalesef.Kimileri bir ömür boyu, pembe bulutlar üzerinde yaşarken; kimileri de daha çocuk yaşta, yaşamın karanlık yüzü ile tanışır.Ve bu andan itibaren attığı her adımda, çocukluğundan biraz daha uzaklaşır.Ne yazık ki, Kuzgun da çocukluğu ve ondan kalan masum izlerle erkenden vedaşıp; yaşamın karanlığında adeta kaybolup, içindeki intikam duygusu ile kendini yeniden yaratmak zorunda kalmış biri.Kuzgun ve Dila arasında yaşanan şiddetli çatışmanın bu kadar güçü olmasının temel sebebi de bu.Dila, Kuzgun'un yaptıklarına geçmişlerinden ötürü belli ölçülerde hak verse bile asla tam olarak anlayamıyor.Anlayamaz da...Çünkü, Dila için hayat eksikleri ile de olsa her daim, gülen yüzünü göstermiş.Bu sebeple, Dila'nın yaşam için kendince koyduğu kuralların; Kuzgun açısından haklı olarak, bir geçerliliği yok.Kuzgun için durum tamamıyla farklı.Çocuk yaşta sokağın sertliği altında ezilmiş, kimsesiz kalmış birinin,yumuşak başlı ve sevecen olmasını beklemek,fazla hayalcilik geliyor bana.Normal olan şey, tam da şu an göstermiş oldu tepki benim açımdan.İnsan, psikolojisi geçmişle hesabını öyle kolay kapatamaz.Yaşananlar unutulur, onlardan kalan yaralar kabul bağlar.Ama, o yaraların, izleri hep kendini sana hatırlatacak bir yol bulur.İşte Kuzgun için; Dila dahil tüm sevdikleri bu izler gibi.
Onlara baktıkkça hep geçmişini, vazgeçilmişliğini ve çocukluğunu hatırlıyor.Bu durum da doğal olarak canını çok yakıyor.Şahsen ben Kuzgun'un, Kesik'in kaybından sonra daha da sertleşeceğini düşünüyorum.Çünkü yanlızlığını paylaştığı can yoldaşını kaybetti.Üstelik istemeyerek olsa buna kendisi sebep oldu.Şimdi, tüm hissettiklerinin yanına bir de bu vicdan yükü eklendi.Bu bölüm öyle vurucu sahneler izledik ki hala etkisinden çıkamadım.Kuzgun'da Dila-Kuzgun sahneleri her zaman favorim.Ama bu bölüm özellikle; morg sahnesi yıktı,geçti hepimizi.
İzlerken benim aklıma, ''Kuzey Güney'' dizisindeki morg sahnesi geldi.Tıpkı o sahne gibi, bu sahne ve Barış Arduç'un oyuncuğu da aklıma kazındı.Burcu Biricik ile birlikte öyle muazzam bir iş çıkarmış ki tüyler hala diken diken...Kuzgun'a eli,emeği ve yüreği değen herkese teşekkürler...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder