30 Kasım 2016 Çarşamba

insanın böyle kardeşi olunca düşmana ihtiyaç yoktur-HAYAT ŞARKISI 32.BÖLÜM

Ben salı akşamlarını pek sevmezdim ta ki 'hayat şarkısı' başlayana kadar.İlk bölümü izlediğimde bu hikayenin çok farklı kollara ayrılabileceğini fark etmiştim ancak böyle bir değişim ben bile beklemiyordum.Tabi bunda oyuncularla beraber benim izlerken çok keyif aldığım CEM KARCI rejisinin etkisi büyük.Sahneleri öyle derinlikli çekiyor ki izlerken bunun bir televizyon dizisi olduğunu unutuyorsun neredeyse.HÜLYA ilk sahnede  hepimizin ciğerini söktü.Onu izlerken başkasının acısı hissedilebilir bişeymiş diye düşündüm kendi kendime. Bunun için en büyük teşekkür canım BURCU BİRİCİK'İNDİR.Hülyayı oynamıyor yaşıyor sanki.Filize bir tarafım üzülse de bir tarafımda eden bulur demekten kendini alamadı.Hülya içine düştüğü çıkmazdan nasıl kurtulacak çok merak ediyorum.Bir kere baharın kendi kızı olduğunu öğrendi ya artık içi el vermez onu başkasına veremez.Ayrıca meleğin her olayda zetinyağ gibi üste çıkmasına sinir oluyorum.Tamam haklı olduğu taraflar var hiçbir gerekçe bir bebeği annesinden saklamayı haklı çıkarmaz asla.Kerim bu durumu nasıl karşılar diye düşünmekten kendimi alamıyorum.Ben anlayışla karşıyacağına düşünmüyorum.Hatta bence bu durumun ortaya çıkması malesef hülya-kerim ayrılığına sebep bile olabilir.Yine de böyle birşeyin olmamasını diliyorum tabi.Öyle olursa hülya tutunduğu tek dalı da kaybeder.Hayat şarkısında bundan sonra işler fena değişecek gibi.Melek hüseyinin evliliğinin ortaya çıkması benim uzun zamandır büyük heycanla beklediğim hülya-zeynep ittifakını da beraberinde getirecek gibi eğer öyle olursa çok keyifli sahneler bizi bekliyor. demektir.MELEK CEVHER ailesinin ağzının tadını kaçıracak gibi.Bayram baba yine akşamları huzurla bir yemek yeyemecek.ŞAKA BİR YANA BU EFSANE NİTELİKTEĞİNDEKİ BÖLÜM VE ŞAHANE OYUNCULUKLAR İÇİN BİN TEŞEKKÜR SEVGİLİ HAYAT ŞARKISI EKİBİ!!



HAYAT ŞARKISI 33.BÖLÜM FRAGMANI 
 

29 Kasım 2016 Salı

ÖMER'CİM BEBEK BAKIM ANTREMANLARINA BAŞLAMIŞ

kiralık aşk 63.bölüm fragmanı 2

28 Kasım 2016 Pazartesi

intikam meleği yiğit balcı -seviyor sevmiyor 20.bölüm

19.bölüm son sahnesinde tüm seviyor sevmiyor izleyicileri olarak bir ''oh be''dedik.Sonunda yiğit denizin gerçek kimliğini öğrendi.Tabi bunda iremin etkisini hafife almamak lazım.Sağ!! olsun  beyninin tüm işlevini denizin hayatını allak bullak etmeye harcıyor.Deniz üzülünce o mutlu oluyor anlayamıyorum değişik bir ruh hali yani.TUNANIN da kalbine denizle ilgili şüphe tohumlarını ekti.TUNA gibi temiz seven adam az bulunur ama kıymeti çoğu zaman bilinmez.Kalp onun sevenin değil ona acı çektirenin peşinden koşarmış ya denizde de durum bu galiba.Yiğitten haz etmiyor olmam GÖKHAN ALKAN'NIN oyunculuğuna bayılmadığım anlamına gelmiyor tabii.Büyük büyük hareketler bir oyuncuya ancak bu kadar yakışır.Bu arada ben yiğitin herşeyi bu kadar çabuk hazmedebileceğini asla düşünmüyorum.Düşünsenize o kadar süre etrafınızdaki herkes tarafından kandırıldığınızı düşünüyorsunuz ki YİĞİT'TE öyle düşünüyor.Çünkü hiç denizin açısından bakmıyor,onun ne incinip kıralabileceğini düşünmüyor.Bir zamanlar yüzüne bakmıyordu.Şimdi hemencecik affetti yetmedi bir de üstüne evlenme teklif etti.Şahsen ben kadar kolay olabileceğini düşünmüyorum.YİĞİT sanırım büyük bir oyun planlıyor.Ve bu oyunun bir yerine kadar iremi de kullanacak.Ama irem şimdilik bunların farkında değil.İyki de değil bence belki bu yolla denizle empati yapmayı öğrenir.Denizin tunanın oyununa gelmemesini sevdim.Genelde türk dizilerinde ana karakterler eğer iyi kalpliyse salaklık deresinde saf olabiliyor.Denizin bu karakterlerden olmamasına bayıldım.Son olarak belirtmek istediğim bir kaç şey var; izninizle
Evlilik teklifi sahnesine bayıldım yiğit balcı paraya kıymış hani :) Şaka bir yana geçekten çok güzel yazılmış ve çekilmiş sahne.ZEYNEP ÇAMCI uçuruma yaklaşırken gözlerindeki korku o kadar gerçekti ki izlerken onunla birlikte bende korktum dersem abartmış olmam sanrım.Bu arada bu evlilik teklifinin denizin gözlerini boyamak için intikam oyununun bir parçası olarak yapıldığını belki de yanılıyorum beraber izleyip göreceğiz.
 SEVİYOR SEVMİYOR 21.BÖLÜM FRAGMANI



SEVİYOR SEVMİYOR 21.BÖLÜM 2.FRAGMAN

DEDİĞİM GİBİ YİĞİT HERŞEYİ İNTİKAM İÇİN YAPMIŞ









































26 Kasım 2016 Cumartesi

ÜZÜLME HER KIŞIN SONU MUTLAKA BAHARDIR-KİRALIK AŞK 62.BÖLÜM

Öncelikle şunu söyleyerek başlamak isterim ki tüm kiralık aşk izleyicileri gibi benimde tabiri caizse ekrana yapışıp izlediğim bir bölümdü.Defne ve Ömeri uzun zamandan sonra ilk defa sorunsuz,problemsiz bir arada görmek eminim benim gibi size de çok iyi gelmiştir.Sezon başladı başlıyalı hep ağır bir dram hakimdi diziye ama sanırım defne ve ömer için kırılma noktası önce  ömerin daha sonra da defnenin pamirin de neriman tarafından defne için tutulmuş bir kiralık aşk olduğunu öğrenmesiydi galiba.Bu durum beraberinde defnenin ömerin hissettikleriyle ilgili olarak empati yapıp aslında ömerin tepkisindeki haklılığını anlamasını getirdi.2.sezonun en en tatlı,en huzur veren bölümüydü.62.bölüm.DEFNE ve ömeri yeniden eskisi gibi görmek içime serin sular serpti.Galiba ömer iplikçi karakterinin bu sevilmesi BARIŞ ARDUÇ'UN şahane oyunculuğu yanında karakterinde son derece erdemli bir karakter olmasından kaynaklanıyor ki zaten dizi başladığından bu yana birçok karaktere ilham kaynağı oldu.Duruma göre eğilip bükülmeyen, değişmeyen doğruları olan TÜRK televizyon seyircisinin görmeye çok alışkın olmadığını bir karakter aslında ÖMER İPLİKÇİ sırf bu karakter için bile dizimizin sevgili senaristti MERİÇ ACEMİ'YE büyük bir teşekkür borçlu olduğumuzu düşünüyorum.Benim için özel yeri karakterleri tek tek sayıp sizi sıkmayacağım.Merak etmeyin bir tek çarşamba defnem hariç...Gerçi ömer dün akşamki defnenin 11 sene önce karşına çıkan çarşamba cadısı olduğunu hatırlamadı.Ama olsundu kiralık aşk seyircisi bu unutkanlık olaylarına karşı antremanlı ne de olsa.DEFNE canım isocuğumun deyimiyle defo naif temiz kalpli çok candır.KİRALIK AŞK'IN en sevdiğm özelliği izlerken seyirciyi yormaması.TV karşısına geçerken ne izleyeceğimizi bilerek geçiyoruz.Bu da seyirci için büyük bir özgürlük bence.Düşünsenize cuma gecesi çalışanlar işten,öğrenciler okuldan çıkmış hayattan 3 saat koparıp nefes almak isteyen insanlara şahane bir zaman dilimi yaratıyor.62.bölüm son sahnesiyle ilgili aklıma takılan defnenin aldığı hediyeyle ömerin arabasının dikiz aynasındaki sembol aynı.Zaman belli ki nikahın iptalinden sonraki bir zaman.Kullandığı araba eski arabasına çok benziyor.Bu durumda 2 seçenek var ya bir hastalığı var ve o tetiklendi ya da benim hiç istemediğim bir şekilde geçmişinde bıraktığı biri ki bu ihtimali düşünmek dahi istemiyorum.Malum bizde gelen gitmek bilmiyor.Bekleyip izleyip görelim hep birlkte...Su gibi pürüzsüz bu bölüm için teşekkür ediyor.Daha uzun süre izlemek temennisiyle bölüm sonu ile alakası olmayan pamuk şeker tadındaki fragmanı buraya barakıyor ve gidiyorum.







25 Kasım 2016 Cuma

ÇÜNKÜ SEVMEK DAHA ZORDUR;ÖLMEKTEN -CESUR VE GÜZEL 3.BÖLÜM

KIVANÇ TATLITUĞ VE TUBA BÜYÜKÜSTÜN'Ü ayrı ayrı çok severim yerleri benim gönlümde çok farklıdır.Cesur ve güzel KIVANÇ TATLITUĞ'UN partnerinin TUBA BÜYÜKÜSTÜN olduğunun kesinleşmesinden sonra ortaya çok bir iş çıkacağından emindim,ama inanın bu kadarını ben bile beklemiyordum.Birlikte resmen ŞAHANELER...Uyumlarından tv ekranı çatlayacak diye korkmuyor değilim.Dünkü bölümden itibaren sanırım Cesur her zaman işe yarayan kaçan kovalanır taktiğini uygulayacak sanırım en azından bir süre için.Taktik diyerek küçümsediğimi zannetmeyin sakın zaten etkisini hemen gösterdi.Şuan ki durum cesur kaçar sühan kovalar ama cesur itiraf edemese bile çoktan sühanın yörüngesine girdi bence.Cesur korludağ'a dersini çok iyi çalışarak gelmiş belli ki bütün KORLUDAĞ'LARIN zaaflarını ezber edecek kadar hemde.Bakalım bu intikam oyununda haftaya neler yaşanacak şimdiden çok merak ediyorum.Cesur ve Sühanın yemek sahnesini izlerken aklıma bir şüphe düştü.Sühan çocukluğunu anlattırken annesinin Sühana karşı soğuk tavırları beni sühan ve korhanın annesinin farklı olduğu düsüncesine götürdü.Dikkat edersiniz TAHSİN KORLUDAĞ sühana farklı, korhana farklı davranıyor.Korhan demişken dün akşamki bölümdeki ERKAN AVCI'NIN muhteşem oyunculuğunda bahsetmeden geçmek olmaz.TAHSİN ve KORHAN'IN iç hesaplaşmasını izlediğimiz sahnede öylesine duru bir oyunculuk sergiledi ki izlerken hayran olmamak elde değildi gerçekten

 Bakalım tahminlerim doğru çıkacak mı ilerleyen haftalarda hep birlikte izleyip göreceğiz.Yakışıklı ve güzel oyuncuların bu özelliklerinin arkasına saklanmadan kendilerini sürekli geliştirmeleri gerektiğini düşünüyorum.Ki bunu en iyi başaran oyunculardan biri hiç tartışmasız KIVANÇ TATLITUĞ'DUR.Bazen izlerken öyle şaşırıyorum ki kariyerinden tüm karakterler o farklı ki sanki herbirini farklı oyuncular canlandırmış gibi.Mesela behlülle kuzey arasında benzeşen tek bir taraf yok.TUBA BÜYÜKÜSTÜN'DE aynı şekilde hasret ve asi arasında benzeşen tek taraf yok.Bu yüzden ikisinede çokbüyük saygı duyuyorum yolları hep açık olsun uzun ömür bir iş olsun CESUR VE GÜZEL ki doya doya izleyelim bu güzel ikiliyi...
Dünkü şahane bölüm için herkesin emeğine sağlık
 CESUR VE GÜZEL 4.BÖLÜM FRAGMANI



24 Kasım 2016 Perşembe

Tesadüflerle başlayan masalsı bir aşk:no309 23.bölüm

Bölüm lalenin düşük tehlikesi atlatmasıyla başladı, bu durum aynı korkuları yaşayan yıldız ve songülün barışmalarına vesile oldu ne de güzel oldu.Bölümün her sahnesi o kadar ince ince düşünülerek yazılmış ki izlerken bölüm hiç bitmesin istedim.Bence no 309'un diğer romantik komedilerden en temel farkı yan rollerdeki oyuncuların çok güçlü isimler olması.Bu da bence seyircisinin diziyi izlerken sıkılmasını ciddi şekilde önleyen bir durum. Dünkü bölümde özellikle onurun doğum gününe odaklanılmış,çok da iyi olmuş.lale ve onur ilişkisi tesadüfen başlayan aslında ikisinin de başlangıç da belirli zorunluklar sebebiyle girdiği ilişkileri her geçen günle beraber biraz daha sağlamlaşıp güçleniyor.Gerçek aşk da bence böyle birşey zaten.Birlikte geçirdiğin iyi ve kötü zamanlar seni o insana biraz daha yaklaştırır.Onurla lalede de  bu durum geçirli.Aşk ikisininde kalplerinden içeri hiç haber vermeden gizli gizli sızdı.Lalenin onurun doğum günü için hazırladığı süprizler karşısında onurun gözyaşlarını tutamayıp ağlaması beni çok ama duygulandırdı.Yeni evlerindeki kapı numarısının 309 olması çok ince aynı zaman çok anlamlı bir detay olmuş.Ne yalan söyleyim ilk bölümde demet özdemir'in karşısında furkan palalıyı soğuk bulmuştum ama her bölüm biraz daha açldı.Sonrasında çok iyi bir ikili oldular,izlemesi acayip keyif verici...
BETÜL ve EROL çok zeki aynı zamanda da çok komik bir ikili pelinsu ile yaptıkları planlar suya düşüp sürekli hayal kırıklığı yaşasalar da pes etmek gibi bir niyetleri yok.PELİNSUNUN son sahnede songüle evlilik sözlemesini göndererek yaptığı hamlenin sonuçlarını şimdiden merak ediyorum.Emeği geçen herkese teşekkür ve sevgiyle...








24.bölüm fragmanı











23 Kasım 2016 Çarşamba

Kâh hüzünlü kah neşeli bir şarkıdır hayat şarkısı 31.bölüm

Öncelikle söze şöyle başlamak isterim  kore uyarlaması olarak başlayıp hikaye  anlamında tamamen farklı bir yere  giden  nadir  işlerden biri hayat şarkısı sırf bu yüzden bile kocaman bir tebriği hak ediyor bu ekip ama onlar her bölüm bir önceki bölümden daha iyi bir bölüm  çıkarıyorlar.Sadece hülya karakteri bile matruşka gibi kişiliğinden ötürü hayat şarkısı izlemek için yeterli bir sebep iken dizideki her karakter sizi farklı bir yolculuğa çıkarıyor izlerken her karakterde kendinizden bir şeyler bulabilirsiz.Mesela Bayram Cevher tam bir TÜRK aile babası bazen otariter bazen de komik dün akşam ki bölümde yine kimi zaman güldüm kimi zaman heyecanlandım.Ben tam da geçen hafta cemin baharın kendi çocuğu olduğunu öğrenmesine üzülürken bu haftaki bölümde tam da kendisinden beklenilen şeyi yaparak hülyadan bir seçim yapmasını istedi.Hani insan için bazı hataların bedeli çok ağır olur ya hülya için de durum aynen böyle en mutlu olması gereken günlerde binbir sıkıntıyla uğraşıyor.Sırf cemle filiz olsa yine iyi bir de melisa çıktı şimdi hülyanın başına üstelik açık açık yürüyor kerime.Artık hülyanın kara listesinde aklı varsa kaçacak delik arar ama daha nasıl bir belaya çattığının kendi de farkında değil.Düğme olmasa hülya yapacağını bilirde alahtan o var da annesini biraz engelliyor.Ben meleğin o kadar yaptığı şeyden sonra ortalarda masum masum dolanmasına sinir oluyorum.Zeynep ne yapsa hakkıdır bence.Cem ve filiz şahane bir ikili olmadı mı sizce de :) cem şuan kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez modunda filizin gözünü boyamak için elinden eleni yapıyor başarılıda oluyor hani.Benim bildğim hülya napar eder kerim mehmet ve baharın içinde olduğu yeni bir düzen kurar kendine ama dileğim bu sıkıntılı süreçten düğmenin etkilenmemesi. Herkesin emeğine sağlık şahane bir bölümdü bayıldım.Hülya yine içimi burktu...







22 Kasım 2016 Salı

SEVDİĞİNİ EZBER ETMEYECEKSİN-BANA SEVMEYİ ANLAT 12.BÖLÜM

Bana sevmeyi anlat aslında tanıtıtımlarına baktığımda pek benim tarzım bir iş değildi ama ilk bölüm itibariyle (ki genelde ilk bölümleri pek sevmem karakterleri tanıtmayla çok uzun süre vakit geçirildiği için) yanıldığımı anladım sonraki haftalarda alınan reytingler kanalı tatmin etmemiş olacak ki bu kanal bu haftadan itibaren gün değişikliğine gitti.AYLA'DAN hiç hoşlanmıyorum.LEYLA'YI HAŞMET'LE evlenmeye zorlaması da ayrı bir saçmalık üstelik iç yüzünü az da olsa bilirken HAŞMET aşırı tutkulu seven bir adam üstelik bir tarafı da çok tehlikeli. Buzlar kraliçesi CANAN'DAN bahsetmiyorum bile.Bir anne kız nasıl bu kadar farklı olabilir.Haşmet'e olan aşkı yüzünden gözü kör olmuş resmen.Leyla'nın kızı olduğunu öğrenince durumu nasıl toparlayacak merak konusu.  Alper'e de ayrı üzülüyorum.insanın yıllardır birlikte olduğu eşi tarafından aldatıldığını öğrenip bunu hazmetmesi çok zor olmalı bir insan için hem de bu kadar iyi bir eş ve baba iken...Leyla ve alper arasında henüz dile gelmemiş duygular gözlerinden öyle güzel okunuyor ki insanın içi ısınıyor onlara baktıkça.İnsanın birini gerçekten sevdiğini onun için yaptığı fedakarlıktan anlarmışız ya durum aynen öyle oralarda.ENGİN'İN yaptıklarına bazen anlam veremiyorum. Kendisi de aşkı tatmışken leyla ve alpere yardımcı olmak yerine neden sürekli onlara engel olmaya çalışıyor.Bu hengamenin arasında nur topu gibi bir aşk filizlendi, çiçek açtı EZGİ ve ENGİN en sevdiğim çiftlerden,insan hem birbinden bu farklı hem de bu kadar aynı nasıl olabilir diye düşündüyor beni.Tabi engin'i de haşmetle girdiği pis işlerden geri döndürecek tek kişi de ezgidir bence.Kadir doğulu bence enfes oynuyor.O kadar ki onun gerçek kimliğni unutup alpere çok rahat odaklanıyorsunuz.Bunu tarzunda fazla değişikliğe gitmeden başarabilmesi de ayrıca değerli.Bir de MUSTAFA ÜSTÜNDAĞ gerçeği var tabii.Haşmet gibi ağır arızalı bir adamı hiç irite etmeden şiir gibi oynuyor.Oyunculuğu ders niteliğinde Bu bölümün misafir oyuncuları yaprak dökümünün efsane oyunculuları GÜVEN HOKNA ve HALİL ERGÜN' DÜ.Aradan geçen 11 yılın ardında onları yeniden bir arada ve ekranda görmek beni çok mutlu etti,özlemişiz onları bir arada görmeyi.Haşmetin leyla ve alperle ilgili şüpheleri gün geçtikçe artıyor.Gerçekle ne zaman yüzleşecek çok merak ediyorum.Son sahnede BERNA'NIN uyanmasıyla birlikte leyla ve alper için yeni ve zorlu bir dönemece girildi bence,bundan sonra seyirciyi neler bekliyor çok merak ediyorum umarım gün değişikliği hamlesiyle alınan reytingler kanalı mennun eder de biz de uzun süre bana sevmeyi anlat izleme şansı buluruz. emeği geçen herkese çok teşekkürler bol şans


























21 Kasım 2016 Pazartesi

BİR PAPATYA FALI :SEVİYOR SEVMİYOR 19.BÖLÜM YORUMUM

Seviyor sevmiyor 19.bölümü sanırım en güzel bölümlerinden biriydi; o kadar ki gözlerimi kırpmadan izledim.18.bölüm DENİZ'İN TUNA ile birlikte olduğunu YİĞİT'E söylemesi üzerine TUNA ve YİĞİT arasındaki gizli çekişmenin fitili de ateşlenmiş oldu aslında. DENİZ bir taraftan işlere yetişmeye çalışırken bir taraftan da TUNA'YI kırmamak için binbir çaba sarfetti.Ama yine de başarılı olamadı, YİĞİT'İN engelemeleri de üstüne gelince haklı olarak TUNA'NIN kalbi çok kırıldı.Go filamingo'da tam herkes hasta olmuşken kredi başvusunu değerlendirmek için müfettiş gelmesi işleri fena karıştırdı ve ortaya birbirinden komik sahneler çıktı.İrem her zamanki gibi yine boş durmadı.YİGİT'E tüm gerçekleri anlattığı cdyi gönderdi üstelik yaptıkları bununla da kalmadı.TUNA ve DENİZ'İN arasını bozmak içinde DENİZ'LE yaptıkları bir konuşmanın belirli kısımlarını kesip TUNA'YA dinletti.TUNA ve DENİZ ayrılığına sebep oldu.DENİZ ile İREM bu kadar farklı iki karakter olup nasıl arkadaş olabiliyorlar anlamıyorum gerçekten.Ve de İREM nasıl bu kadar kötü bir insan olmuş.YİĞİT'İN cdyi gördükten sonraki tepkisini çok merak ediyorum.Bana sanki intikam almak ister gibi geliyor ama açıkcası yanılmak çok isterim.YİĞİT'İN bu bölümde DENİZ'İN kalbini kazanmak için yaptıkları beni etkilese de gözümde hala bir TUNA değil.TUNA herşeyden önce güzel seven bir adam.Aşkı da dostluğu da çok naif.İzlerken imreniyorum doğrusu acaba böyle güzel seven adamlar varmıdır diye. Seviyor sevmiyor ile ilgili değinmeden edemeyeceğim birşey de seçilen o şahane müzikleri...Şarkıların özellikle hep eski 90'lar kuşağından seçilmesi de diziye ayrı bir hava katıyor,fikir kiminse ayrıca tebrik etmek isterim.Dün akşamki bölümde beni en çok etkileyen şeylerden bir tanesi hiç tartışmasız GÖKHAN ALKAN'IN son sahnedeki oyunculuğudur.Ekrana bence inanılmaz yakışan isimlerden.Daha çok yıllar izlemek islerim kendisini yolu çok açık olsun.Dünkü şahane bölümde emeği geçen herkese çok teşekkürler. OKUYAN GÖZLER DERT GÖRMESİN








20 Kasım 2016 Pazar

HAYAT ŞİMDİ NE YAPSIN -AŞK LAFTAN ANLAMAZ 19.BÖLÜM YORUMUM

Ben genelde dizilere hangi senaristlerle başlandıysa proje boyunca onlarla devam ettirilmesi gerektiğini düşünüyorum.Ama tabi bunun bazı istisnaları da var.AŞK LAFTAN ANLAMAZ'DA bunlardan bir tanesi.Senarist değişikliği öyle iyi geldi ki diziye bunun sonuçları hem reytingler de hem hikayede kendini gösteriyor zaten.19.bölüm itibariyle hayat ve murat ikilisi içinde yeni bir dönemece girildi.Murat sadece HAYAT'IN hatalarının değil aynı zaman annesi ile ilgili söylenen yaların acısını da HAYAT'TAN çıkırıyor buna amlam vermekte zorlanıyorum.HAYAT ne zaman ''buraya kadar''diyecek diye ediyordum ki nikayet o da dayanamadı,bir taraftan çıkan gazete haberleri bir taraftan da MURAT'IN kendisini aldatıyor olma ihtimali...Tabiki bölümde yüzümüzü güldüren sahnelerde vardı.İPEK'TEN hiç böyle hareketler beklemezdim ama KEREM'İ kıskanma halleri falan çok şekerdi.HAYAT'IN merakına yenilip DORUK'LA birlikte MURAT'I takip etmesiyle birlikte MURAT'I başka bir kadına sarılırken yakaladı bundan sonra ne yapsa haklı umarım MURAT'IN mantıklı bir açıklaması vardır yoksa işi çok zor.




18 Kasım 2016 Cuma

BİR KALBURABASTI MESELESİ:CESUR VE GÜZEL 2.BÖLÜM

Cesur ve Güzel 1.bölüm son sahnede tahsin ve cesurun arasını yumuşadığını,cesurun tahsin korludağın hayatını kurtarması sonucu tüm korludağ ailesinin ona minettarlığının bir sonucu olarak cesurun geçici süre ile KORLUDAĞ çifliğine yerleştiğini gördük.2.bölümün başlamasıyla cesurun geçmişinde babasıyla yaşadıklarını ve KORLUDAĞ ailesiye olan gerçek hesabının tahsin korludağ'dan babasının intikamını almak olduğunu öğrendik.Bunun için her adımı önceden ince ince hesaplanmış bir plan yaptığını öğrendik ki bu durum beni diziyi izlerken çok ama çok heycanlandırıyor.Sanırım cesur karakteri KIVANÇ TATLITUĞ'UN daha önce oynadığı tüm karakterlerin harmanlanmış hali gibi cesurda hepsinden biraz biraz var ama şahsen ben bundan hiç şikayetçi değilim .CESUR bu bölümde TAHSİN KORLUDAĞ'DAN onun en değerlisi SÜHAN yoluyla intikam alacağını açık açık ifade etti.Bu arada sühan ve cesur arasında elektirik giderek artarken bu durum sühan ve bülentin arasının açılmasına neden olmuş bunun sonucunda bülent çıldırmış ve cesurun çiftliğinde yangın çıkarmıştı,cahidenin bunu öğrenmesiyle birlikte cahide ve bülent bir anlamda mütefik oldu.Doğrusu bu ikili arasında ilerleyen bölümlerde yaşanacakları en az sühan ve cesur arasındaki gidişatı merak ettiğim kadar merak ediyorum.Sühan ve cesur arasında ise sular gittikçe ısnıyor ama ne ısınmak.CESUR hiç fark ettirmeden sühanın içine sızmaya devam ediyor.Öyleki bu  durum sühanda kendini çeşitli şekillerde göstermeye başladı bile.CESUR için mutfağa girmeler,kıskanmalar falanlar filanlar.SÜHAN bir taraftan cesurdan çok etkilenirken bir taraftan da feci şekilde ondan, kimliğinden,KORLUDAĞ'A neden geldiğinden şüpheliniyor.Şüpheleri doğrultusun cesurun peşine takılan sühan cesura tamda istediğini verdi.Cesur kendisine korludağları etkilemek için kurduğu sahte dünyasında küçük bir gezintiye çıkardı sühanı.Önce sahte ailesinin mezarına ,ardından cesurun sahte ailesinin hatıra ormanına ardındanda sahte sevgilisiyle buluşmaya takip vesilesiyle götürdü sühanı.Tabiki sühanın bunları yaparken fark edildiğinden haberi olmadı. böylece takibin son durağına geldi sühan cesurun olmadığını söylediği ev adresine...Kapıyı çaldı ve gördükleri karşısında şok oldu.Karşında cesur,cesurun sevgilisi ve cesura baba diyen bir çocuk.Bakalım haftaya neler olacak.
Yazıyı bitirmeden önce birkaç şey söylemek istiyorum.Benim için bir dizide en önemli olan şeylerden birtanesi dizideki oyuncularının sahnelerin duygusunu seyirciye ne kadar geçirebildikleri.Bu anlamda benim için TÜRKİYE'DEKİ en yetenekli oyunculardan birtanesi su götürmez bir şekilde KIVANÇ TATLITUĞ'DUR.Mesela dizide cesurun annesini oynayan TİLBE SARAN'LA olan sahnesinde o kadar duygulandım ki anlatamam.TUBA BÜYÜKÜSTÜN de tıpkı KIVANÇ TATLITUĞ gibi şahane oyunculuğunun yanında yenilenmiş tarzıyla da beni kendine hayran bıraktı,saçlarını kısa kullanması kimin fikriyse ona ayrıca teşekkür etmek lazım çünkü TÜRK dizilerindeki kadın başrol genel uzun saçlı olur ki TUBA BÜYÜKÜSTÜN sayesinde bu algı yakın zamanda değişecek bence.Tabi bunda tuba büyüküstün'ün kısa saçı çok şık bir şekide taşımasının çok büyük etkisi olacağı kesin.Benden şimdilik bu kadar yeni bölümleri sabırsızla bekliyorum.okuyan gözlerinize sağlık,emeği geçenlere bin teşekkür

17 Kasım 2016 Perşembe

DÜŞLER ÜLKESİNE YOLCULUK: NO 309 22.BÖLÜM

Öncelikle şunu belirtmek isterim ki ASLI ZENGİN'İN yazdığı her iş benim için çok kıymetli,hepsinin yeri ama no309'un yeri bambaşka...Ben romantik komedinin belirli bir matematiği olduğu ve her zaman bu çerçeve içerisinde yazılması gerektiğini düşünüyorum.Bu anlamda no309 TÜRKİYE'DEKİ en başarılı uyarlama senaryoya sahip iş bence.Gelelim bölüme hatırlarsanız 21.bölüm son sahnede songül ve yıldız arasında lale ve onurun ayrı eve taşınması ve betülün bu durumu köpürtmesiyle birlikte anlaşmazlık çıkmıştı.22.bölüm ilk sahnede songülün''BU İŞ BİTTİ AYRILDIK''cümlesiyle birlikte şok oldular.Ama yıldız da songül de o kadar inatçı iki karakter ki her ne kadar lale ve onura kıyamasalarda inatlarından bir türlü vazgeçmediler.Bu durumda beraberinde lale ve onur için  annelerini barıştırma planını da beraberinde getirdi.Bu planda lale ve onurun en büyük destekçisi benim hiç beklemediğim bir şekilde yıldızın abisi haluk oldu.Aslında haluk hiç de yıldızın anlattığı gibi burnu havada bir tip değil, aksine çok sevecen biri şahsen ben çok sevdim.Haluğun yönlendirmesiyle birlikte lale ve onur birkaç kişi hariç ailelerine ayrıldıklarını söyleyerek yeni bir oyunun içine girdiler.Lale ve onur ayrılığına en çok sevinenler tahmin ettiğiniz gibi betül,erol ve pelinsu oldu.Betülden bahsetmişken şunu söylemeden geçemeyeceğim SEVİNÇ ERBULAK betül karakterini öyle güzel canlandıyor ki izlerken hayran kalmamak mümkün değil,hiçbir dizide bu kadar kötü olup aynı zamanda bu kadar komik olan bir karakter yoktur sanırım.Kendisi oynarken çok eğleniyor belli ki çünkü enerjisi ekrandan muhteşem yansıyor bize.Lale ve onur bir taraftan ailerine ayrılık oyununu oynarken bir taraftan da evlendikten sonra oturacakları eve bakmaya gittiler.Şunu söyleyebilirim ki lale ve onur aşkı 22.bölüm itibariyle daha da sağlamlaştı.Telefonla konuşma sahnesinde lale onurla konuşurken lalenin yüz ifadeleri bunun net kanıtı bence.Benim bölüm boyunca en sevdiğim lale onur sahnesi ev bakma sahnesidir.O sahnede lale ideal erkeği tarif ederken doğrudan olmasa da dolaylı olarak onura aşk itirafında bulundu bence.Bu bölümde onurdan laleye de dolaylı yoldan bir aşk itirafı geldi. Karşı karşıya iken olan itirafları da önümüzdeki haftalarda görürüz diye umuyorum. Bu arada fark ettiyseniz nergis artık sameti sevmiyor ama bir türlü fırsat bulup konuşamadı.Bence önümüzdeki haftalarda diziye girecek olan onurun arkadaşı iç mimar erenle nergis arasında birşeyler başlayacak.Gelelim hepimizin yüreklerini ağızlarına getiren son sahneye bebek odası süslemeleri için onurla birlikte hastaneye gelen lale onura arabada beklemesini işini bitirif hemen döneceğini söyledi ve hastaneye girdi.Hastanede tesadüfen dr onurla konuştuktan kısa bir süre sonra bayıldı.Dr onurun laleyi muayene ettiği sahnede bölüm sonlandırıldı.Ama 23.bölüm fragmanıyla birlike öğrendik ki emir gayet sağlıklı fragmanda ayrıca bizi aşk dolu bir bölümün beklediğinin sinyallleri verildi.Anladığımız kadarıyla lale onura kendi evlerinde bir doğum günü süprizi yapıyor.Yani anlayacağınız haftaya da çok eğlenceli bir bölüm geliyor.










12 Kasım 2016 Cumartesi

CESUR VE GÜZEL'E DAİR SÖYLECEKLERİM VAR

Uzun zamandır başlamasını beklediğim ''CESUR VE GÜZEL ''sonunda başladı.KIVANÇ TATLITUĞ ve TUBA BÜYÜKÜSTÜN'ÜN kimyasına ve oyunculuklarına baştan beri çok güveniyordum,düşündüğümden çok daha fazlası oldu.Cast seçimi o kadar doğru yapılmış ki hiçbir oyuncuyu gözüm yagırgamadı Cesur'un KORLUDOĞ kasabasına gelmesiyle olaylar başlar.Kasabaya gelmesinde amaç aslında TAHSİN KORLUDAĞ'DAN intikam almaktır,arabasıyla yola gideken birden atının üstündeki güzeller güzeli (yazar burda abartı sanatı sanatı kullanmamıştır) SÜHAN'LA çok orjinal bir şekilde karşılaşır ve onu atıyla uçuruma düşmekten son anda kurtarır.Cesur ve güzeldeki tanışma sahnesi TÜRK tv tarihinde yer alan en değişik tanışma sahnelerinden biri olabilir.Cesur ve KORLUDAĞ ailesi arasındaki çatışmanın cesur ve sühan iklisi dışındaki  en sevdiğm tarafları cesur ve korhan oldu.Burda ERKAN AVCI'NIN şahane oyunculuğunun altını özellikle çizmek isterim izlerken çok keyif aldım bakınız.


SÜHAN ve CESUR aşkının ne kadar güçlü olacağının belirtileri daha ilk bölümde kendini gösterdi bence.Beni en çok etkileyen sahnelerden biri CESUR'UN SÜHAN'IN dükkanından çiçek ve parfüm alırken ortaya çıkan sahne oldu.CESUR'UN parfüm bakarken ki mimikleri bana AŞKI-I MENNU'DAKİ PARFÜM sahnesini hatırlattı.  :) Dükkanın önünde CESURUN bilerek arabasını SÜHAN'IN arabasının önüne park etmesi sonucu oluşan küçük,tatlı atışmayı da unutmamak lazım özellikle CESUR'UN şu repliği unutlmaz:KORLUDAĞ kasabasında KORLUDAĞ hastanesine gitmişsin ne dedi mesela KORLUDAĞ incinmesi falanmı varmış :) son sahnede tahsin cesurla konuşmaya geldiği sırada bülentin çıkardığı yangın sonucu içerde kalan cesur ve tahsin cesur'un çabalarıyla yaygından kurtulur.Böylece TAHSİN KORLUĞDAĞ'DA artık canını CESUR'A BORÇLUDUR !Cesur'un KORLUDAĞ çifliğnde kalmaya başlamasıyla birlikte yaşanacakları şimdiden çok merak ediyorum. Şahane bir ilk bölümdü. Aynı heyecan ve merakla 2. bölümü bekliyorum.EMEĞİ GEÇENLERE BİN TEŞEKKÜR