31 Ekim 2017 Salı

Sonsuzluk-Söz 19. bölüm

Bazı ilişkiler,belirli meslek türündeki insanlar arasında yaşanırken şekil değiştirir.Karşılıklı olarak sonsuz güven gerektiren bu tür meslek türlerindeki çalışma arkadaşlarınızla aranızdaki ilişki artık arkadaşlık olmaktan çıkar.O insan ile aranızda öylesine derin ve öylesine sağlam bağlar kurulur ki bir süre sonra o insan canınızdan bir parça gibi olur.Askerlik mesleğindede durum böyledir.Çalışma arkadaaşlarınıza karşı sonsuz güven duymanız,onlara gözünüz arkada kalmadan canınız emanet edebilmeniz gerekir.Erdem Yarbay Ateş'e göstermiş olduğu yüksek dozdaki tepkisinin asıl sebibi bu aslında.Tepkisi oğluna karşı güveni kırılmış bir babanın tepkisyle eş değerdi.Bana göre Söz'ü bu denli özel kılan noktalardan bir tanesi de bu.Yavuz'dan başlayarak timdeki her bir askerin arasındaki kurulan bağ öyle derin ama bir o kadar naif anlatılıyor ki izlerken dün akşamki bölümün en etkileyici kısımlarından biriydi,Keşanlı'nın ağızından timin diğer üyelerini dinlemek kalbimi acıttı.Yavuz ve Bahar arasındaki dengelerin yaşanan olaylardan ve Yavuz'un söyleyemedikleri yüzünden çok kısa bir süre içinde değişeceğini ve gelen çok şiddetli fırtınadan sonra,ikisininde kısa süreli de olsa ayrı ayrı yerlere savrulacağını düşünüyorum.Sonrası hepimizin malumu olacağı üzere her iki taraf içinde tarif edilmesi oldukça güç bir yarım kalmışlık hissi.Bu konuda fikrini beyan etmek için oldukça riskli ve zor nedeni ise en azından benim açımdan,konuda taraf olan iki kişinin haklı olması.Yavuz görevinin gereğini en doğru şekilde hiç tereddüt etmeden yaptı ancak içinde bulundukları durumun,Bahar tarafından bu net anlaşılabilir ve kabul edilebilir olmadığını düşünüyorum.Biz kadınlar kaç yaşında olursak olalım içimizde bir kız çocuğu saklarız.Ve babalar herşeyden önce o kız çocuklarının kahramanıdır.İyi şartlarda yetişmiş her kadın,kız çocuğu için bu böyledir.O sebeple Bahar göstereceği her tepki Yavuz tarafından makul karşılanacaktır.Ve BENDE ŞOK etkisi yaratan son sahneye gelirsek;bir tarafta aynı asansörde olan Yavuz ve Agah diğer tarafta tim ile aynı masada olan Çolak.Fikrimi sorarsanız eğer kısa bir süre için Çolak'ın Agah ile ilgili olarak timle işbirliği yapabileceğini düşünüyorum.Aksi yönde bir konuda çıkabilir tabii.Şahane bir bölüm izledik.Emeklere Sağlık.

24 Ekim 2017 Salı

Aynı Acılardan Geçmek-Söz 18.Bölüm

Her ne yapmış olursa olsun babalar kız çocuklarının kahramanıdır.Kız çocuklarına göre onlar hiç hastalanmaz yorulmaz.Lakin seneler ilerleyip siz büyüdükçe gerçeğin hiç de olmadığını anlıyorsunuz.Evet o ,hala sizin en sevdiğiniz arkanızdaki dağ olmaya devam ediyor,ancak her ne kadar siz görmek istemeseniz bile birlikte geçirdiğiniz her yıl onun saçına yeni aklar kondurmaya devam eder.Tabi bu söylediklerim göründüğü gibi olan kahraman babalar ile ilgili.Birden bunun tam tersi çeşitli sebeplerle yüzünde maskelerle dolaşanlar var.Bu kişilere verilebilecek en iyi örnek sanırım Bahar'ın babası.Üstelik bu Dünya'dan giderken dahi son kozunu öyle sağlam oynadı ki akıl alır gibi değil.Yavuz'un silahından çıkan kurşun sadece bir terör örgütü liderini öldürmekle kalmadı.Aynı zamanda sevdiği kadının babasını,kahramanını da elinden aldı.Yavuz da hem görevini hakkıyla yerine getirmiş olmanın gururu ama aynı zamanda olanları Bahar'a nasıl anlatacağını bilememenin kararsızlığı vardı.Bazı duyguların sözcüklerle dile getirilmeye hiç ihtiyacı yoktur.Kimi zaman sadece bir bakış,kimi zaman sevdiğinin zor An'ında yanında olup elini sımsıkı tutma isteği,insanın konuşamadıklarını anlatmakta kesinlikle sözcüklerden daha etkilidir.Bana sorarsanız anlatması ne kadar  zor da olsa Bahar'ın olanları şimdi olduğu gibi televizyondan değil ikilinin kötü etkilenmemesi adına Yavuz'dan duymasını tercih ederdim.Şuanki durum tam da Yavuz ve Bahar'ın arasında açılmasını istedği mesafeyi açacak.Aybüke Pusat bu bölüm ayrı bir döktürdü.Özellikle morg sahnesi efsaneydi ekran karşısında izlerken bitirdi beni.Bu bölüm şimdiden efsaneleşen bir diğer sahnede Burak Sevinç ve Meriç Aral'dan geldi.Bu kadar yıllık dizi izleyicisiyim.Böyle ahenk uyum içeren bir dövüş&dans sahnesi daha görmedim.Bu sahne için herhangi bir koreografi yapıldı mı,bilemiyorum?Tek bildiğim ortaya seyir zevki muazzam bir sahne çıkmış.Nazlı ve Ateş'in barışmasıyla Erdem Yarbay'ın olanları öğrenmesi bir oldu.Erdem'in yaptığı son hamlenin ikisini birbirinden uzaklaştırmak adına değil de kendisine dürüst davranmaları adına yapılan muzipce bir hamle olarak görüyorum.Bakalım haftaya neler olacak?Emeklere Sağlık.
Tüm şehitlerimize minnet ve saygı ile...

23 Ekim 2017 Pazartesi

Hayalerden Kovulmak-AteşBöceği 16.BÖLÜM

İnsanın göstermiş olduğu an'lık zaaflar belki içinde bulunulan kötü durumdan çıkması için bir kapı aralar ancak sonraki süreçlerde göştermiş olduğu bu an'lık zaaf her zaman ayağına takılan bir taşa dönüşür.İşler çözmeye çalıştıkça iyiden iyiye karışır,arapsaçına döner.Barış'ın Metin abi karşısında düştüğü durum tam olarak bundan ibaret.Metin ve Barış yüzleşmesi öylesine içten ve doğal olmuş ki izlerken hayran kaldım.Böyle büyük bir şok herhangi bir insanın göstereceği tüm tepkileri gördük.Durul Bazan gerçekten muhteşem bir performans göstermiş.Barış ve Metin arasında bunlar yaşanırken İlayda'dan ipin ucunu getirecek ve sonunda tüm okları kendisine çevirecek bir hamle geldi.Aslı Hakan'a İlayda ile ilgili tüm gerçekleri anlattığında nihayet İlayda'nın yüzündeki maske nihayet düştü.Bana sorarsanız bu bölüm son derece yavaş ilerledi.En azından son iki bölüm olması sebebiyle daha hareketli bir bölüm beklerdim.Lakin son sahne beklentilerimi tümüyle karşıladı.Seçilen replikler, Nilay Deniz ve Seçkin Özdemir'in karşılıklı performansları olağanüstüydü bana göre.Bazı işler vardır,ekran yolculuğu kısadır ancak öyle sıcak samimidir ki izleyicinin kalbinde yeri hep özeldir.Ve yıllar sonra bile yüzde oluşan küçük bir tebessümle hatırlanır.İşte AteşBöceği' benim gözümde öyle bir iş.Umarım bundan sonrası o ekipte çalışan,ter döken insanlar için çok daha iyi olur.Son bölüm 25 EKİM ÇARŞAMBA star tv'de.Emeklere sağlık.

18 Ekim 2017 Çarşamba

Sırılsıklam Aşk-DOLUNAY 16.bölüm

Özellikle ikili ilişkilerde insan önyargılarından kurtulamadığı için her yeni doğan günde damla damla eksilir.Önce Aşk ilişkisinin bana göre çimentosu olan güven duygusu yok olur.Tabiki arada güvensizlik oluşmasında her iki tarafında payı vardır;ama bence bunda en önemli pay Dolunay'ın dün akşamki bölümünde de örnekleriyle görmüş olduğumuz üzere geçmişten gelen kötü tecrübeler ve kabuk bağlayamayan yaralarındır.Ferit için bu durum en derinlerden,annesinden gelen bir yara.İşte bu yüzden de Nazlı ve Ferit ilişkisi için en büyük sorun bir türlü aşılamayan güvensizlik sorunuydu zaten ancak,tam da Ferit'in duvarları yıkılmaya başlamışken Asuman'ın yaptıklarını öğrenmesiyle birlikte Nazlı ve Ferit ilişkisi başladığı noktadan daha kötü bir noktaya sürüklendi.Tamam kabul ediyorum Nazlı her ne kadar kardeşini korumaya çalışsa bile yaptığı hareket yanlıştı.Lakin dün akşam ki bölümde Nazlı'nın nikaha gelmemesinden sonra Ferit'in takındığı bıçak kadar keskin bu tavırı hak ettiğini hiç düşünmüyorum.Ferit'in bu tarz davranışları  ilişkilerinde hiç istenmeyen bir şekilde Deniz'e alan yaratıyor.Nazlı'yı bulmuş olmasına rağmen hiç kimseye haber vermemesi,altan alta NazFer ilşkisini bozmak için yapılmış bir hamleydi.İlerleyen bölümlerde Nazlı yüzünden Ferit'in canını yakmak için elini çok daha fazla çanurun içine sokacağından artık en ufak bir şüphem kalmadı.Bazen ilişkilerde bir taraf diğer tarafın duyguların çok emin olduğundan ''Ne yaparsam yapıyım nasıl olsa beni sevmeye devam eder.''Mantığı ile seven tarafı bir bataklık misali sürekli aşağı çekmeye başlar.İşte durum tam böyle bir noktaya giderken ALYA bunu fark edip kendini kurtardı bana göre.Yani en azından şimdilik öyle gözüküyor.İlerleyen zamanlarda başa dönmeyiz umarım.Nazlı hasta olup yataklara düşmesi sonucu Ferit birkez daha Aşk'ı ile yüzleşti.Dolunay başladığın en keyifle izlediğim NazFer sahneleri bu bölümdeydi.Yalnız o didişme sahnelerinin dozonu biraz azaltırsak bence çok daha iyi olur.Genel itibariyle çok güzel bölümdü.Ancak sonunda ters köşe olduğu gibi yine Hakan yine dört ayağının üstüne düştü.Belirli dizi klişeleri ve izlenilmesi için onları yapmak durumunda kalıyorsunuz evet anlıyorum ancak bu durum bir yerden sonra çok sıkıcı olmaya başlıyor.Lütfen dikkat...Not:Biliyorsunuz DOLUNAY için bir gün değişikliği durumu söz konusu çok emin omakla birlikte yeni bölümün 5 Kasım Pazar günü olacağını düşünüyorum.Ama biz yine de resmi açıklamayı bekleyelim...

17 Ekim 2017 Salı

HAYAT İKİ NEFES-SÖZ 17.BÖLÜM

İnsan ne zaman anlar birni sevdiğini.İçimiz yeşeren,yetişen bu duygu ile ne vakit yüzleşiriz.Belirli sebeplerle birlikte (bu çoğunlukla kaybetme korkusu)dur.Söz'ün dün akşamki bölümü öyle etkileyici ve muhteşemdi ki su gibi aktı gitti.İki saat boyunca bir kere bile gözümü kırpmadım.Aksiyon sahneleri ağırlıklı olmasına rağmen Aşk ilgili küçük ama bir o kadar etkili mesajlar veriliyor ki dizide bu duyguyu hiç tatmamış olan biri bile ne kadar mucizevi bir duygu olduğu konusunda hiç tereddüt etmez.Öylesine sıcak ve anlatılıyor.Hazır Aşk'tan bahsetmişken,bildiğiniz üzere dizimizde pek çok çift var.Ve biriinin başına dizinin çeşitli bölümlerinde felaketler geliyor.Ancak sanırım bu çiftlerin en bahtsız olanı (Eylem-Fethi) EyFet gerçekten çekmedikleri kalmadı dizide.Fakat bu bölüm onlar hakkında daha doğrusu Fethi hakkında konuşurken daha bir arada kaldı(m),kaldık sanki.O meşhur sahnede namlunun ucunda sevdiği kadın,Eylem varken tetiğe basıp masum onlarca insanın hayatını kurtarıp ama aynı zamanda sevdiğinin katili olmak mı yoksa sevdiğinin katili olmamak adına onlarca kişinin hayatını riske atması mı insanı daha ağır bir vicdan yükünün altına sokar bilemedim.Tamam kabul ediyorum bir özel kuvvet askerinin özellikle görevde iken bu tür zaaflara düşmemesi  lazım.Evet ama zaten bahsetmiş olduğumuz duygu insana yapamam,yapmam dediklerini yaptırıp;en katı kurallarını bir bir yıktırmaz mı?Bölümün favori sahnesi olarak Yavuz'un tüm timi kenara çekip silkelerek kendine getirdiği sahneyi seçtim.Sahne inanılmaz doğal ve gerçekci geldi.Evet gelelim bahtsızlık konusunda Eylem ve Fethi ile yarışma potansiyeli olan canım çiftim Yavuz ve Bahar'a.Sanırım dünkü bölüm itibariyle artık Yavuz'un Bahar'a karşı duyduğu AŞK'IN büyüklüğü konusunda hiç kimsenin bir şüphesi kalmamıştık.Çünkü Yavuz'un Bahar'ı bulmak için çırpındığı her sahne bunun çok net kanıtı bana göre.Bence dünkü bölüm ile alakalı olarak ayrıca parantez açılması gereken bir konu da kaçırılma sahneleri ve sonrasında AYBÜKE PUSAT'IN göstermiş olduğu olaganüstü performans.Dünkü performansı muazzamdı.Hala hatırladıkça tüyler diken diken...Büyük Bey mevzuna gelirsek,ölümüyle birlikte Yavuz ve Bahar arasında küçük çaplı yeni yaralar açacak.Çok güzel bölümdü.EMEKLERE SAĞLIK.

16 Ekim 2017 Pazartesi

EN DERİN KUYU SIRDIR-ATEŞBÖCEĞİ 15.BÖLÜM

İnsanın omzuna tonlarca ağırık yükler sır.Altından kalkamaz hale gelirsin bir süre.Sen saklamaya devam ettikçe sevdiğinle arana görünmez mesafeler girer.Her yeni doğan gün ile birlikte bu mesafe daha da artar.Hem Gül-Teo hem de Aslı-Barış çiftleri için durum tam da bundan ibaret aslında.Büyük sırrı ilk  öğrenen tam da tahmin ettiğim gibi Gül oldu.Öğrendiği şey insanın kolaylıkla üzerinden atlayıp yoluna devam edebileceği bir durum olmadığından,geçirdiği duygu patlamalarını biz evre evre gördük.Bu tarz yüzleşme sahnelerinde beni oyuncunun sesinin tonunu yükseltip alçaltmasından çok bakışları etkiliyor.Eğer oyuncu oynadığı sahnenin duygusuna girebilmişse,sesiyle fazla oynamasına gerek kalmadan kendisiyle birlikte siz seyirciyi de sahnenin duygusuna hiç zorlanmadan sokuyor.Gözde Çığacı dün yayınlanan bölümde muhteşem bir performans sergilemiş.Bana göre uzun süre hafızalardan silinmeyecek kadar etkili bir sahneydi.Gül'ün içinde bulunduğu arada kalmışlık hissi çok zor.Ben olsam bu işin içinden nasıl çıkardım,hiç bilmiyorum ama yinede Gül doğru olanı yaptı bence.Lakin tam da ben  İlayda boş durur mu?Diye söylenirken tam ters köşeden şahane bir hamle geldi.Barış bu yükün ağırlığına da fazla dayanamayarak,tüm gerçekleri Metin Abi'ye itiraf etti.Bazen düşünüyorum Dünya'yı büyükler yerine çocuklar yönetse kesinlikle şimdikinden daha huzurlu ve daha yaşanabilir bir yer olurdu.Çiçek'in Hakan'a karşı içinde taşıdığı sevgi ve merhamet bunun en özel ve güzel örneklerinden bence.Önümüzdeki son iki bölüm hikayenin evrileceği çok merak ettiğmden son iki bölümü de heyecanla izleyeceğim.Ancak her güzel şeyin bir sonu olduğu gibi AteşBöceği'nin de sonuna yaklaştık.Şimdiye kadar geçen süre içinde seyircisini sıcacık sarıp sarmalayan Can Yapımcı:Banu Akdeniz ve başta oyuncular olmak üzere bu şahane işe küçük büyük emek vermiş herkes iyi ki var.Emeklere sağlık...

11 Ekim 2017 Çarşamba

Evcilik oyunu-Dolunay 15.bölüm

Haftadır aramızda konuştuğumuz Bulut'un velayetini almak adına yapılacak olan ,sözde anlaşmalı evlilik için yaplacak ilk hamle Nazlı'nın teklifi Bulut'a kıyamayıp kabul etmesiyle gerçek oldu.Nazlı'nın zorlu bir karar sürecinden sonra Ferit'e doğru atmış olduğu bu iyi niyetli adım bile Ferit'in kalbindeki buzları eritmeye yetmedi.Daha uzun bir süre Nazlı'ya çektirecek gibi geliyor.Tamam haklı olduğu taraflar var ve evet çok da fazla,ama karşısındaki kadın herhangi biri değil.Aşık olduğunu söylediği insan.Nazlı'nın durumu cidden çok zor Asuman gibi kendinden büyük hırsları olan kardeşini korumak için çırpınırken,sevdiği adımın kalbinde tamiri imkansız yaralar açıp onu kaybetme noktasına geldi.Dün akşamı bölümü izlerken anlık küçük çaplı şoklar yaşadım;tam Ferit Nazlı'yı affediyor mu diyorum.Sonra birkaç dakika içinde sanki bir rüyadan uyanmış da gerçek Dünya'ya düşmüş gibi Ferit yeniden buzdan duvarların arkasına saklanıyor.Ama bence unuttuğu çok önemli birşey var:Bu durum karşısındaki insanın yüreğine yük olduğundan çok daha ağır bir yüktür kendi kalbi için.Büyük haberin kişiler üzerineki etkisi tam da tahminlerimiz gibi farklı farklı oldu.Ama sanırım olayları sonuna kadar görmezden gelmeyi seçip,yüzleşmeyi ertelediğinden haberden en sarsıcı birçimde etkilenen tabiki Deniz oldu.Hani bazı çiftler vardır;onları ayrı başkalarının yanınnda düşünemezsiniz.İşte Deniz ve Alya benim için böyle bir çift.Her düşüşünde olduğu gibi bu defa da yanı başında Alya vardı.Bence bir ilişki için en önemli şey de bu.Uzun sürse bile yeniden bir araya geleceklerini düşünmüyorum.Dün akşam ki evlenme teklifleri havada uçuştu.Nazlı ve Ferit'ten sonra Fatoş ve Engin'de evleniyor.Beni burada en çok şaşırtan durum Fatoş tavrı oldu.Tam ayrılık konuşması beklerken kabul edilmiş bir teklif görünce şok oldum.SON sahneye gelirsek:nasıl olacağı konusunda bir fikrim yok ama Nazlı nikaha yetişecek bence.Aksi durumda Ferit ipleri tamamen koparır.Bakalım bizi haftaya neler bekler?ÇOK güzel bir bölümdü.Emeklere sağlık...

9 Ekim 2017 Pazartesi

Ayrı Dünyalar. AteşBöceği 14.bölüm

Dün akşam Cahide ve Aslı'nın sessiz savaşını izledik.Zengin kız fakir oğlan,fakir  kız zengin oğlan özellikle ülkemizde romantik komedi türünün baş tacıdır.Bir de üstüne zengin tarafın ki bu genellikle erkek tarafı olur,kızı oğullarına bir türlü layık göremez.Çünkü hali hazırda kafalarında çocukları için düşündükeri,şahane bir gelin adayı vardır.Fakir kızımızla zengin gencimizin ebeveynleri yüzleştiğinde artık,kızımız sevdiği adamla aralarındaki sosyal farklılıklardan kaynaklanan zorluklarla baş edemeceğini düşündüğünden çocuğun ailesinden gelen zorlamalara boyun eğerek ilişkisinden koşar adımlarla kaçar.İşte dün akşamki bölümde bu tip bir Türk dizi klişenin nasıl yıkılabileceğini gördük.Aslı gibi naif birinin bile Aşk için gerektiğinde Cahide gibi dişli bir karaktere karşı ilişkisine nasıl kalkan gördük.Ne yalan söyleyeyim bir kadın olarak ezik,pısırık karakterler izlemek yerine,Aslı gibi kendinden emin,ayakları yere sağlam basan kadın karakterler izlemek ciddi şekilde gururumu okşuyor.Aslı ilişkisine sahip çıktı çıkmasına da Cahide Aslı'nın zayıf noktasının ailesi olduğunu o kadar iyi biliyor ki oradan vurdu.Ama hep söylüyorum;Metin çok özel ve güzel bir abi.Her zaman olduğu üzere yine babalığını,abiliğini gösterdi.Lakin Cahide oyununu öylesine büyük ustalıkla oynuyor ki yaptığı tek hamle ile Aslı ve Barış'ı kısa süreli de bir ipin iki ucuna atmayı başardı.Bana göre bölümün en güzel ama bir o kadar da vurucu sahnesini sona saklamışlar.Çiçek'in yürümesiyle birlikte hikayedeki tüm düğümler yavaş yavaş çözülecek.Sırrı ik öğrenen Gül olduğundan derin yaralanan ilk ilşki onların ki olacak orası kesin.Son 3 böüm olduğu için bu durumun fazla uzun süreceğini düşünmemekle birlikte emin olamıyorum.Heyecanlı bir sona sahip olan güzel bölümdü.Emeklere sağlık.

5 Ekim 2017 Perşembe

Damino Taşları-No309 62.bölüm

Bu hafta 62.durağında durduğumuz No:309'da bu sezon daha keskin virajlardan geçiyoruz.Geçmişin kapanmamış hesaplarıyla yüzleşmek özellikle Lale ve Onur'un için ilişkileri açısından çözülmesi oldukça zor ve yıpratıcı yeni düğümleri de beraberinde getirdi.Babası ile yüzleşmek her ne kadar Lale için zor olsa bir an için bile onu kaybetme düşüncesi babasına karşı kalbini yumuşattı,ancak gerçekleri öğrendiği vakit Onur'u bu kadar kolay affeteceğini düşünmüyorum.Onur'un her ne kadar bu olay da doğrudan suçu olmasa da sonuç itibariyle ortada belirli bir zamandır bilenen ve kendisinden saklanmış,oldukça önemli bir sır var.Lale bu sırrın üstünden atlayıp öyle kolay hayatına devam edebilecek biri değil.Bu sırrın açığa çıkması ikisi her halükarda ayrılık sebebi orası kesin,bir de üstüne olanları Onur'dan değil başkalarından duyarsa ki bence öyle olacak,işte o zaman bu iş boşanmaya kadar gider.Bu bölüm Erol ve Filiz'in Onur ve Lale'nin evine taşınması dizinin komedi tarafını güçlendirecek bir hamle olmasına karşılık,ilerleyen bölümlerde büyük sırrın Betül'ün kışkırtmalarıyla Erol tarafından ortaya çıkarılacağını düşünmüyor değilim hani.Çünkü böyle bir durum,tam da Betül'ün istediği üzere fazlaca elini kirletmeden olayları ortaya çıkartmasını sağlar.Bu olay ne şekilde ortaya çıkarsa çıksın sadece sadece Lale ve Onur'un ilişkisine değil aynı zamanda Nülüfer Kurtuluş ilşkisine de darbe vuracak.Ben Onur'un bu konudaki tutumunu son derece haklı buluyorum lakin olaya Lale cephesinde bakıldığında işler hiç öyle görünmüyor.Benim anlayamadım şey; aileden tek kişi  bile Özge'nin yalan söyleme ihtimalini niye göz önüne almıyor.Çok ilginçtir ki en ufak şüphe duymadılar.Beni en çok şaşırtan kişi de Yıldız oldu.Zamanında Lale'ye bile kök söktürmüş Yıldız,Özge'ye karşı sevgi yumağı halinde.Şahsen ben hala şüpheliyim ve herşeyin hep olduğu gibi Betül'ün planı olduğunu düşünüyorum.En azından öyle düşünmek istiyorum.Bence sezonun en akıcı bölümüydü.Emeklere sağlık...

4 Ekim 2017 Çarşamba

Hayat Bir Satranç Oyunudur Bazen.Dolunay 14.Bölüm

Kalp bir kez kırıldığı zaman tamir edilmesi çok zor oluyor.Özellikle Ferit Aslan gibi insanlarla arasına kalın duvarlar ören kişilerde bu durum daha keskin bir biçimde kendini gösteriyor.Kendine ördüğü tüm duvarları yıkıp,tam da sonsuz bir güven ile kalbini Nazlının avuçlarına içine bırakmışken kalbi tuzla buz oldu.Birine duyduğun ''Aşk'' ne kadar güçlü olursa olsun araya bir kez güvensizlik girdiğinde ikili arasına görünmeyen mesafeler girer,tamiri çok zor yaralar açılır.Nazlı dün akşamki attığı Ferit'e doğru attığı her adımda onun kilometrelerce uzağına düştü sanki.Ferit'e yaklaşabilmek adına her yolu deneyen Nazlı'nın imdadına Bulut yetişti.Bulut'un Hakan gibi bir adamın yanında kalmak zorunda olmasının ilerde Nazlı ve Ferit arasında velayeti alabilmek için görünürde anlaşmalı olan bir evliliğe yol açabilme ihtimalini daha önceki yazılarımda defalarca yazmıştım.Ve evet sonunda oldu.Nacizane fikrim bu hamle için biraz geç kalındığı yönünde olsa da senaryo için yeni oluşturma açısından oldukça önemli.Dün artık izlerken sürekli olarak Hakan ve Demet çiftinin dört ayak üstüne düşme durumunu izlemekten sıkıldım.Bu nedenle bu evlilik beraberinde oldukça lezzetli ama bir o kadar çetrefilli olayları getirecek biz seyircilere.Deniz 'in Nazlı'ya o garip duygu yüzünden her bölüm karanlık tarafa doğru tam da Hakan'ın istediği üzere adım attığını görmek beni mutsuz ediyor.Tamam söz konusu ''Aşk'' olduğu vakit her birimizin zaafları su yüzüne çıkıyor.Ancak Deniz'in hareketleri artık korkutucu boyutlara ulaşmak üzere.Ki bence bu konu ile alakalı olarak Ferit'e karşı en vurucu hamlesini,Hakan ve Demet'in teklifini kabul ederek yapacak bence.Hep birlikte izleyip neler olacağını göreceğiz.Emeklere Sağlık.

2 Ekim 2017 Pazartesi

Rüyalara Dalmak-Ateşböceği 13.bölüm

13.bölüm itibariyle AteşBöcekleri nihayet aşka düştü.Bazen insan için iyi veya kötü tecrübeler, hayatımıza yön vermek açısından sevdiklerimizin cümlerinden çok daha etkilidir.Nitekim Barış da bir önceki bölüm yaşadıklarıyla bunu deneyimledi.Ve bunun sonucunda ikili arasında tam da tansiyonun yükseldiği bir anda Barış kalbinden geçenleri en yalın ve en saf hali ile söyledi.Kalbinden geçenleri ilk zamanlar söyleyemediği vakit bazı insanlar o duyguları kalbinde yük gibi taşımaya başlıyor.Yaşananların üzerinden belirli bir zaman geçtikten sonra da o duyguların üzeri bir daha açılmayacak biçimde toprakla örtülüyor.Ancak bazı insanlarda durum çok farklı ki bence böylesi çok daha anlamlı o ayrı, karşısına bir sebepten ulaştıramadığı duyguları hazine misali saklayıp parlatır.Aslı ve Barış bu nedenle benim için ayrı özel iki karakter.Hepimizin izlemekten sıkıldığı bilindik ama hala yaygın olan birçok klişeyi yıkması açısından çok önemli bir çift.Özellikle bu bölüm romantik komedi türünde bir dizi nasıl olmalı sorusuna cevap niteliğinde olabilecek son derece özenle hazırlanmış şahane bir bölümdü.Sanırım diziyi seyrederken beni en çok cezp eden durum şahane bir çift ve anlamlı bir senaryoya sahip olmasının yanında,o mahalle sıcaklığını,samimiyeti yansıtan fırından yeni çıkmış ekmek tadındaki karakterlerin varlığı.Dün akşamki bölüm ile birikte AsBar için herşey süt liman giderken,ilişkilerinin karşısında bizim sandığımız çok sağlam bir şekilde durduğunu gördük.Evet bu zaten dizinin izleyenleri olarak her birimizin aşina olduğu bir durumdu ancak,dün akşam daha da iyi anladık ki Cahide Aslı ve Barış ilişkisi için sandığımızdan da daha büyük tehike.Benim İlayda'nın Mavi Meleği bulmasının ardından şöyle bir tahminim var.İlayda Mavi Melek kozunu Cahide ile iş birliği yaparak,Aslı ve Barış ilişkisini bitirmek adına Barış'a karşı kullanacak.Bu sebeple Aslı ve Barış için bir süre yine ayrılık gözüküyor ufukta ama umarım öyle olmaz.Gözlerimden kalpler çıkarak izlediğim,şahane bir bölümdü.EMEKLERE SAĞLIK.