30 Ağustos 2017 Çarşamba

AŞK MASALI-Dolunay 9.bölüm

Dokuz haftadır,Dolunay'ı hiç kaçırmadan izleyen biri olarak;şunu söyleyebirim ki şimdiye kadar izlediğimiz bölümler içerisinde sanırım en durağan olanı buydu.Ancak yine de Nazlı ve Ferit ilişkisi açısından ilerde ne kadar büyük bir tehlikeli olabileceğini göstermesi açısından çok önemli bir bölümdü bana göre.Deniz'in Nazlı'ya karşı olan hislerinin ilerde tek taraflı bir saplantıya dönüşerek,hastalıklı bir hal alabileceğinin sinyalleri bu bölüm çok net bir şekilde verildi.Bu durumda Nazlı tarafından yapılması gereken şey;öncelikli olarak kafasını netleyip,Deniz'le arasına daha keskin çizmesi olurdu.Ama sanırım dünkü böümde izlediğimiz istifa hamlesinde uzunca bir süre mümkün olamayacak birşey olmasını istediğim.Hele bir de tüm bu olanlar üzerine Deniz'in iş teklifini kabul ederse(tazminat işini bir şekilde hallettikten sonra tabii) ki öyle öyle olabileceğini düşünüyorum.Nazlı Ferit'le arasına istemsizce ördüğü duvara kendi elleriyle yeni tuğlalar eklemiş olacak.Umarım olaylar düşündüğüm sekilde ilerlemez.Deniz'i hiç anlamıyorum gerçekten insan gözünün önünde açıkca görünen bir duruma niçin ısrarla gözlerini kapatır.Üstelik bu olay sonucunda karşına alacağı kişi ''Abi'' dediği biri yani.Demet ve Hakan cephesinde yaşananlara gelirsek eğer,Demet'in yaptığının büyük bir bencilik olduğunu düşünüyorum açıkcası.Hakan her ne kadar kötü biri olsa da bu yaptığının hiçbir mazereti olamaz.Bu sebeple Hakan gerçekleri öğrendiğinde ilşkilerinin farklı bir boyuta taşınacağını düşünüyorum.Son olarak şunu söyleyeceğim:Nazlı'nın çelikten iradesine hayran kalmamak imkansız.Ferit gibi bir adam gördüğüm en doğal şekilde ''AŞK'' itarafında bulunacak.Sen öyle tepkisiz kalabileceksin.Vallahi bravo...EMEKLERE SAĞLIK

25 Ağustos 2017 Cuma

Kıskanırım Seni Ben-Ateşböceği 9.bölüm

Günümüz İnsanoğlunun bence en büyük problemi karşısına çıkan sorunları daha kestirme yollardan çözümleme imkanı varken,sorunları inadına kör düğüm yapması. Bu nedenle de içinde cevaplarını kendine bile veremediği; sorularla boğuşarak hayatına devam ediyor gibi görünür çevresindeki insanlara. Aslı ve Barış içinde durum tam olarak böyle aslında. Sevdiğin kişinin senden bir adım öteye gitmesine katlanamayacak kadar çok severken, gün gelip de kendine göre haklı sebeplerinle onu kendinden uzak tutmaya çalışan sen olduğunda sanki ruhun en derinlerinlerine onlarca bıçak darbesi alır. Sonucunda kendisi geçse bile izleri hayat boyu seninle kalacak olan yara izleri bırakır. Bizlerde seyirci olarak hikayenin tam da bu noktasında sıkışıp kalıyoruz sanırım. Genel olarak hikayelerde bir taraf suçlu ise bir taraf suçsuzdur. Ki bu durumda karakterler arasında seçim yapabilmek oldukça kolaydır. Hayatta durduğunz yere bağlı olarak karakterlerden bir tanesini diğerlerine oranla daha fazla sevip benimsersinz. Ancak Ateşböceği'nde şu aralar izlemiş olduğumuz gibi iki ana karakterde haklı ise o zaman işler içinden çıkılmaz bir hal almış demektir.Hangi karakter diğerinden öteye adım atsa gözünüz gerideki karakter de kalır."Aşk insanı değiştir. "Sözü klişedir. Ama bir o kadar da doğrudur. Aynı duygu bu akşam izlediğimiz bölümde Barış'ın içinde var olan dediğim dedik adamı ortaya çıkarırken, Hakan'ı ise bambaşka biri yaptı. Neticede adına "AŞK"denilen bu duygu her ruh haline farklı konuşur. Aslı ve Barış arasında bu kadar yüksek dozda bir Aşk varken, bu inatlaşma fazla sürmez diye düşünüyorum.Bu arada bölümle alakalı olarak mutlaka değinmem gereken bir nokta da İlayda ve Hakan arasındaki muhteşem uyum.Bu konu  üzerine bir,iki cümle söylemek isterim.Gerçekten şahane bir ikili olmuşlar.İlayda kaza ile ilgili Hakan'ın ağızdan laf almaya çalışırken sırılsıklam aşık olacak bence.İçerisinde bol miktarda aksiyon dolu sahne barındıran ŞAHANE bir bölüm izledik.EMEKLERE SAĞLIK.

22 Ağustos 2017 Salı

Aşk ve Mantık_Dolunay 8.bölüm

Bölüm, temposu oldukça yüksek bölümlerden biriydi bana göre. Malumunuz totalde 120 dakika bölüm süreleri ile ancak bu kadar hızlı ilerleyebiliyor hikayeler. Nazlı ve Ferit birbirinden inatçı iki karakter olduğundan; aralarındakı Aşk'ı itiraf etmelerinin bile uzun bir zaman dilimine yapılacağını düşünüyorum.Fikrimi sorsanız ben şuan ki gidişatı seviyorum.Nazlı ve Ferit bu ilişkiye başlamadan önce çözülmesi gereken çok daha büyük problemler var bence. Bu problemlerden en önemli olanları da Deniz ve Alya gibi görünüyor şuan için.Bu akşam izlediğimiz bölümde Deniz'in Ferit'e karşı takındığı tavırlardaki sivrilmeler gözden kaçacak türden değildi. Uzaktan bakıldığında Deniz ve Alya insanları seviş biçimlerinde aynı hastalıklı durum mevcut.Aranızdan bazılarınız ki buna bende dahilim Deniz'e kızıyorsunuz farkındayım Alya gibi biri gözünün önünde tüm hisleriyle birlikte karşısında dimdik dururken neden Nazlı gibi hiç bilinmedik sulara yelken açma çabasında diye. Ama maalesef Aşk'ın imkansızı istemek gibi kötü bir huyu da vardır. Bu durumun sonucunda Ferit ve Deniz arasında anlaşmazlık çıkmasını istemesem bile aralarında ki gerilimin oralara varabilme ihtimali bu  net bir şekilde ortaya çıktı. Yalnız şunu söylemeden geçemeyeceğim Hakan ve Deniz yakınlaşması ilerlerde Deniz cephesinde Nazlı ile ilgili olarak yaşanması muhtemel bir hayal kırıklığından sonra Ferit'e karşı bu ikili tarafından oluşturulabilecek olan yeni bir cephenin ayak sesleri niteliğinde olacak gibi görünüyor. Yanılmış olmayı çok isterim ki inşallah öyle de olur. Emeklere sağlık.

17 Ağustos 2017 Perşembe

Arafta Kalmak-Ateşböceği 8.bölüm

 Birisi bana gelip:"Bugün Ateşböceği'nde ne izledin? Kısaca anlat deseydi, Arafta kalmak cümlesini kullanır ve başka hiçbir sözcüğe gerek duymazdım. Çünkü bana göre kafa karışıklığına mahal vermeyecek kadar net bir bölüm izledik. Öncelikli olarak şunu söyleyebilirim ki Barış'ın mesleğine karşı saygısı ve gerçekler açığa çıktıktan sonra takındığı tavır cidden çok hoşuma gitti. Dizilerde bu tarz doğruluktan yana olan karakterlere çok ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle "Barış  Buka karakteri zaaflarına yenik düşmeden de başarıya ulaşabileceğini göstermesi açısından da önemli bir örnek. Diğer taraftan Aslı'ya karşı hissettiği duygular daha şimdiden olaylar karşısındaki tutumunu yavaş yavaş etkilemeye başladı. Ancak insan, söz konusu sevdikleri olduğunda malesef her zaman olması gerektiği kadar net olamıyor.Bu bölüm de bunun bariz bir örneğini gördük aslına bakarsanız. Derya Alabora'ya hayranlığım her daim bakidir.Fakat 8 haftadır "Cavidan"karakterine bir türlü ısınamamıştım. Ta ki bu akşam geçmişte yaşamış ve yıllardır içinde saklayıp,kimseye göstermediği acısını öğrenene kadar.Sonrasında anladım ki karakterin bütün bu hırçınlığı geçmişte yaşadığı acının kendinden büyük tortuları.Bu yüzden bazı davranışlarına hak vermesem bile anlayabiliyorum. Tekrardan Barış ve Aslı cephesine dönersek ;eğer  her ne kadar zor olsa da Barış'ın Aslı'yı kendinden uzaklaştırma hamlesini son derece cesur bir hareket olarak görüyorum. Onun üzülmemesi için sevdiğinden vazgeçebilmek herkesin yapabileceği bir fedakarlık değil bence Ama tabii ki bu fedakarlığın Aslı açısından etkileri bu kadar olumlu olur mu? İşte onu bende bilmiyorum. Bu durum sebebiyle okulla ilgili fikirleri yeniden değişmez umarım. Sanırım Ateşböceği'ni bize bu derece sevdiren önemli nedenlerden bir tanesi de îçinde masalsı unsurların yanında insan hayatının kıyısında dolaşan, ondan izler taşıyan bir hikayesi olması bana göre. Kendisi de engelli bir birey olarak şu kadarını söylemeliyim ki böylesine samimi bir hikayenin odak noktasına engelli küçük bir kızı koyup, yaratılan farkındalık beni çok mutlu etti. Emeklere sağlık.

15 Ağustos 2017 Salı

Hiç konuşmadan anlaşabilmektir Aşk-Dolunay 7.bölüm

Bölümü bitirir bitirmez hemen yazmaya koyuldum; çünkü şimdiye kadar izlediğimız bölümler içerisinde olay örgüsü açısından en yoğun malzemeye sahip olan ve dolayısıyla da değinmek istediğim bir çok noktayı beraberinde getiren son derece lezzetli bir bölümdü bana göre. Özellikle Ferit ve Nazlı'nın ilişkilerindeki aşamalar bakımından oldukça hızlı yol alabildiğimız, seyirciyi sürekli olarak ekran başında, dinamik bir şekilde tutabilir, enerjisi hep üst düzey de olan bölümdü.Aslına bakarsanız iki karakterde birbirinden inatçı olduğundan kendi adıma dizide şuan ki bulduğumuz noktaya gelebilmek için uzanca bir süre boyunca beklemeniz gerekeceğini düşünüyordum. Fakat hiç de öyle olmadı. Açıkca söyleyeyim senaristin böyle cesurca bir hamle yapabileceğini tahmin etmemiştim. Ferit ve Nazlı arasındakı adı henüz konulmamış duygular, bazı sahnelerde o kadar belirgin bir hal aldı ki sanki gözle görülür oldu. Özellikle de o mahkemede Bulut'un velayetinin havasını verilmesi kadar önemli sonuçlar doğucak olan Ferit ve Nazlı'nın akşam yemeği sahnesi bence söze gerek bırakmayacak kadar anlamlı bir sahneyi. İlerde bu özel çift arasında yaşanacak güzel şeylerin habercisi gibiydi. Bu çift her geçen bölüm kendini daha çok sevdirecek. Bölümle ilgili olarak mutlaka üzerinde durulması ve konuşulması gereken bir diğer sahnede Can Yaman ve Alihan Türkdemir'in gösterdiği muhteşem oyunculuk performansı. Beni romantik komedi tarzındaki işlerde en çok etkileyen sahneler ,tıpkı bu sahnede olduğu gibi içerisinde belirli oranlarda duygusallık barındıran sahnelerdir. Benim açımdan bu gibi sahnelerde oyuncu, sahnenin duygusunu abartmadan ama bir o kadar gerçekçi şekilde seyirciye iletebilmeyi başarmışsa ki Can Yaman bunu son derece ustaca yaptı; o o oyuncu benim için tamamdır. Evet gelelim dizimizin sevimsizi Asuman'a.Nazlı'da ciddi ciddi peygamber sabrı var. Böyle kötü ruha sahip bir insana, bu kardeş bile olsa tahammül edilmesi başka türlü imkansız. HatalarIn zerre ders çıkarmayıp, her olayda yeni hatalar yapan bir insana karşı nasıl koruyabilir insan kendini hiçbir fikrim yok. Ama şunu biliyorum. Asuman her yeni bölümde daha ürkütücü hale geliyor. Ve Deniz'in bir anlık hırsla söylediği:"Nazlı'yı seviyorum. "Cümlesi sanırım "Alya"karakterinin derinlerde sakladığı kötülükere kutusunun kapağını uzun süre kapanmayacak şekilde açtı. Karakterin geçireceği dönüşümü çok merak ediyorum doğrusu. Son olarak Ferit'in,Nazlı cephesinde ki etkisi nasıl olacak acaba? Soru ile bitirdim bölümü. Bu sebeple haftaya Salı günü şimdiden iple çekiliyor. Emeklere sağlık. Ufacık bir eleştiri:Velayet davası gibi çok önemli bir davada, hakim diğer delilleri görmeden bir, iki fotoğraf ve birkaç kişinin yorumu üzerine mi veriyor kararını? Bu tip hatalar inandırıcılığa gölge düşürüyor. Lütfen biraz dikkat!

10 Ağustos 2017 Perşembe

Geçmişin İzleri Ateşböceği 7. bölüm

Barış' ın Aslı'ya olanları bilmesine rağmen hiçbir şey söylememesinin ilişkilerinin geleceği açısından çok ciddi sorunlar yaratabileceğini tahmin etmiştim. Ancak bunun bu kadar çabuk olabileceğini hiç düşünmemiştim. Bir ilişki için en önemli unsurlardan bir tanesi Aşk yada Sevgi ise bir diğer önemli unsurda ki bence bu duygu çoğu zaman ilişkilerde Aşk' ın bile önüne geçebilecek güce sahip olan güven duygusudur. İşte tamda bu sebeple iki insan arasında öncelikli olarak önemsenmesi gereken duygudur. Çünkü güvenmediğiniz birini hiçbir zaman onun hakettiği biçimde sevemezsiniz. Kafanızın ve aynı zamanda kalbinizinde bir yerinde her daim soru işareti olarak kalır bilmedikleriniz. Bu bölümü izleyene kadar Aslı içinde durumun tam manasıyla bu verdiğim örnekteki gibi olduğunu düşünüyordum. Lakin bu bölümü bitirmemle birlikte şunu anladım. İşler hiç de kolay değilmiş. Hele bundan sonraki süreç özellikle Barış için bin kat daha zor olacak. Bir tarafta ne umutlarla açılmayı beklediği Aşk'ı ve istemeden de olsa, ona söylediği yalanlar diğer tarafta da abilik yaptığı kuzeni var. Ancak yeni bölüm fragmanından anladığım kadarıyla Aslı'yı daha fazla hayal kırıklığına uğratmamak için kendinden olabildiğince uzak tutmak adına türlü taktikler deneyecek. Eğer böyle bir hamle yaparsa ki görünen manzara o yönde bu çözümden çok çözümsüzlúğe götürürür olayı. Neticede aynı olayın peşine İlayda da düştü. Ve öğrenir öğrenmezde bunu Aslı ve Barış'ı ayırmak için koz olarak kullanılanacaktır. Bu arada sanırım diziyi izlerken en çok sevdiğim şeylerden biri sahnelerin arasına bir nakış titizliğiyle işlenmiş sosyal mesajlar bu bölümdeki alkollü iken araç kullanmanın yaratacağı korkunç sonuçlarla ilgiliydi. Bu şahane bölüm için emeklere sağlık.

8 Ağustos 2017 Salı

Gökkuşağı'nın Yedi Rengi-Dolunay 6.bölüm

Bazen hayatta yaşadığımız bazı olaylar, bizi hayat yolcuğunda daha iyi yerlere götürecek olan araçlardır.Kendimce her zaman kötü olayların sonunda olayların sonunun iyi yere bağlanacağına inanırım. Nazlı ve Ferit'de de durum tam olarak bu. Eğer o kaza sonucu Bulut, Ferit'te kalmaya başlamasaydı; Nazlı, Ferit için hergün yanından geçip giden onlarca insandan bir tanesi olacaktı. Daha şimdiden Nazlı'ya olan bakışları ile içinde gün geçtikçe büyüyen aşkı istemeden de olsa ele veriyor aslında. Ama; Nazlı'nın bu durumun farkına varabilmesi uzunca bir süre bekleyeceğimizi düşünüyorum; çünkü ortada Deniz gibi, çok önemli bir faktör var.Şuan Deniz'e karşı hissetiği bir duygu varsa eğer bunun adam adı hayranlık bence. Tabii ki Nazlı'nın gösterdiği bu arkadaş canlısı tavırlar Deniz tarafından çok bariz  şekilde yalnış anlaşılıyor bu bir gerçek; ancak bence burada en önemli olan şey Nazlı'nın kalbindeki bazı sorulara yanıt bulduktan sonra atacağı adımlar bana göre.Şu valeyet sorunu çözümlenden zaten Ferit'ten böyle bir hamle beklemiyorum.Ama Deniz'in varlığı ne boyutta olursa olsun Ferit ve Nazlı arasında belirli bir süre sorun oluşturmaya devam edecek gibi görünüyor. Deniz ile Ferit arasında kan bağı olmasa bile birlikte çok şey paylaşmak kaynaklanan bir bağ kurulmuş, ve bana göre sırf bu bağa zarar gelmemesi Ferit kendini geri çekecek. Oysa Deniz ve Alya ne kadar uyumlu bir çift neden başka maceralar arıyor hiç anlamıyorum. Bugün bölümün en süpriz sahnesi benim için Hakan ve Bulut sahnesiydi. Hiç sevmesem de Bulut ile empati yapması içinde bir parçacık da insanlık kırıntısı olduğuna delalet bence. Demet'e Ferit'e karşı olan zaafı her geçen bölüm daha da tehlikeli bir hal almaya başladı. Son hamlesi bunun apaçık bir kanıtı. Bakalım haftaya bizi neler bekliyor. Bu şahane bölüm için emeklere sağlık. Bu arada çiftlerle ilgili olarak ufak bir önerim var Mümkünse Asuman-Engin ve Fatoş-Tarık olsun. Çünkü Fatoş gibi iyilik meleği tadında bir karakter o yürüyen ego Engin ile hiç yakışmıyor.

4 Ağustos 2017 Cuma

AŞK'LA DANS-ATEŞBÖCEĞİ 6.BÖLÜM

İnsan bazen yaşacağı güzel şeylerin bedelini önceden ödermiş.Aslı ve Barış içinde durum tam olarak bundan ibaret.Birbirleriyle karşılaşmaları dahil aralarında yeni yeni filizlenen AŞK da kötü bir kazanın sonucu.Aslı gibi ailesi için kendi hayallerinin üstüne hiç düşünmeden basıp fedakarlıklar yapabilen;üstelik yaptığı bu fedakarlıkları insanların gözüne sokmayan onlara karşı bir silah olarak görmeyen,karakterleri ekranda görmek benim çok hoşuma gidiyor.Hayata karşı olan umudumu tazeliyor ne yalan söyleyeyim.Malum esas kızların hem bu kadar saf ve iyi niyetli ama aynı zamanda da bu derece zeki olması televizyonda pek sık rastlanılan bir durum değil.İşte tam da bu yüzden Barış'ın elini olabildiğince çabuk tutması lazım.Çünkü ASLI zaten ipin ucunu tuttu ve gerisini getirmesi de fazla uzun sümeyecek gibi görünüyor.Dünkü ani çıkışından da vereceği tepkinin büyüklüğünü bir nebze de olsa anladık.Eğer ASLI durumu BARIŞ haricinde birinden öğrenirse ki bence öyle olacak,ikisinin arasında güven temelinde oluşturulan herşey kağıttan kuleler gibi yıkılır.İki insan arasına güvensizlik bir kez girdiğinde geriye kalan bütün duyguları yavaş yavaş tüketir.Ki ikisi arasında olanlar o kadar bariz ortada ki artık aralalarında olanlar için sözcüklere ihtiyaç kalmadığını düşünüyorum.Özellikle de dün o muhteşem danstan sonra.Şunu da söylemeden geçemeyeceğim.Şimdiye kadar dizilerde izlemiş bulduğum benzer sahneler içinde bir sıralama yapılsa net bir biçimde ilk 3'e girer.Kısacası izlerken mest oldum dersem yeridir.Bu nakış titizliğinde çalışılmış muhteşem bölüm için teşekkürler.EMEKLERE SAĞLIK.

2 Ağustos 2017 Çarşamba

Kapanmayan Yaralar-No309 59.Bölüm

İnsan için en zor olan şeylerden bir tanesi bana göre sonuna nokta koyamadığı hikayeleridir.Olayların üzerinden yıllar da geçse hiçbir şekilde kafanda ve kalbinde nereye koyacağını bilemezsin.Sen üstünü örtmeye çalışsan bile geçmişteki en ufak yarım kalmışlık bir kurtcuk misali yer bitirir.Bu yüzden her ne kadar onların kötülükteki ittifakını sevmesemde,Erol ve Betül'ün bu sefer ki hamlesini çok akıllıca buldum.Çünkü; Betül'de yengesi olması nedeniyle Onur'un geçmişte yaşadıklarına en net tanık olanlardan.Ve bana göre LALE ve ONUR'A karşı elindeki en güçlü silah Özge.Özge'nin dönmüş olması fikri bile bu kadar rahatsız ediyorsa,kendisinin gelişi ne yapar diye de düşünmüyor değilim hani.Tabii burada karakteri kimin canlandıracağı da bence çok küçük gibi görünen ancak;çok önemli bir detay.Karakterin gelmesinden ne kadar hoşlanmasak da, bu durum karakterin ikinci sezon açısından vurucu etken olduğu gerçeğini değiştirmiyor.Lale cephesini pek mutlu bıraktığımız söylenemez.Hayatındaki en büyük kalp kırıklığının sebebi olan adamla,babasıyla yıllar sonra karşı karşıya kaldı.Her ne kadar aksini söylese de ona özlemi ama aynı zamanda kızgınlığı ''Yıldırım'' kelimesi her geçtiğinde gözlerinde oluşan buluttan o kadar net belli oluyor.Biz kadınların,kimi durumlarda aksini söylesek dahi ilk aşklarımız her daim babalarımız oluyor.Sırf onlara olan sevgimizin büyüklüğü sebebiyle de onlarla ilgili üzücü durumlar yaşandığında kırgınlığımızda bir o kadar büyük oluyor.Bakalım Lale ve ailesi bunca yılın kırgınlığının altından nasıl kalkacak?Açıkcası çok merak ediyorum.Son sahneye gelirsek eğer birden ortaya çıkan o çocuğun asla Onur'un çocuğu olduğunu düşünmüyorum.Bu sadece Özge'yi ortaya çıkarmak adına Betül tarafından yapılmış bir hamle gibi geliyor bana.Benim için güzel bir sezon finaliydi.Herkesin emeğine sağlık.2.sezonda taptaze hikayelerle görüşmek üzere.

1 Ağustos 2017 Salı

Sen yeter ki sev-Dolunay 5. bölüm

Hani derler ya"Erkekler annelerine benzeyen kadınlara aşık olur"diye bu bence çok doğru bir tespit ancak; bunu söyleyenlerin kaçırdığı önemi hiç azımsanmayacak bir ayrıntı var ki, o da şu sadece annelerinden sevgi görmüş ve annelerine güven duygusunu yitirmemiş erkekler için geçerlidir bu. Aksi halde tıpkı Ferit'te olduğu gibi kötü genellemelerle kadınlara olan güvenin tümüyle yitiriliyor. Ferit karakterinin geçmişini öğrendikçe o derinlerinlerinde kabuk bağlamamış bir anne yarısının varlığını görüyoruz aslında. Bence annesiyle arasındaki bu problemi çözmeden yada en azından yaranın pansumanını yapmadan Nazlı ile aralarında sağlıklı bir ilişkinin yaşanmasını beklemek bana göre yalnış olur. Çünkü; ne zaman ona doğru bir adım atsam, geri dönüşü de o adımından çok daha keskin oluyor. Baksanıza Fatoş'un yaptığı hatanın bedelini de Nazlı'ya kesti; hem de en ufak etmeden. Sanırım Dolunay'da en sevdiğim şeylerden biri de Nazlı ve Fatoş arasındaki, kimi zaman kardeşlerin arasında bile bulunmayan gerçek dostluk. Bence Fatoş, Nazlı'ya Asuman'dan daha kardeş, Asuman gibi çıkarcı değil en azından. Fatoş karakterinin samimiyetini çok sevdim. Neden bilemiyorum ama Engin'i Fatoş'a göre fazla soğuk ve burnu havada buluyorum. Benim gözümde Fatoş ve Tarık daha sıcak ve samimi bir çift olur. Bence değerlerdirilmeli bu ikili enerjisi çok yüksek iki karakter Fatoş ve Tarık. Güzel bir olur onlardan. Son olarak gelelim kötücül çiftimiz Hakan ve Demet'e.Aslında onlarla ilgili olan hiçbir sahnede şaşırmam diyordum ama bu bölüm farkettim ki büyük konuşmuşum. Hakan'ın gözlerindeki öfke saçan kıvılcımlardan kötülükte bu kadar ileri gidebileceğini düşünüyordum. Hatta Demir ile Zeynep'in geçirdiği kazanın dolaylı da olsa sorumlusu olabileceğini de tahmin etmiştim. Ama Demet beni bile şaşırttı. Bakalım haftaya bizi neler bekler?