28 Eylül 2019 Cumartesi

KORKULARININ ÜZERİNE YÜRÜMEK-HERCAİ 14.BÖLÜM

İnsan sevdikçe olgunlaşır ve özgürleşirmiş.Sevdası için girdiği her savaş ona yeni bir zırh olur.Bu zorlu yolda, bir insanın daha derine inersek; bir kadının en önemli güç kaynağı babasıdır.Normal şartlarda sevgi ile büyütülmüş bir kadın için,''baba'' öyle özel bir figürdür ki;onun yerini başka hiçbir şey dolduramaz.O, yorulduğunda sırtını yasladığın dağ,gölgesinde sonsuz güven ve huzurla dinlendiğin bir çınar ağacıdır.Düşünüyorum da kadınlar birer kuş olsaydı eğer;kanatların biri sevdiği ise diğeri de kesinlikle babası olurdu.
Reyyan,kendi hikayesi içerisinde bu zamana kadar binbir farklı durumla sınandı.Ama bu sefer sınandığı şey,başına gelenlerin hepsinden daha ağır.Reyyan'ın sevdiğine doğru attığı bir adım, onu babasından (daha doğrusu babası sandığı adamdan),kilometrelerce uzağa attı.Üstelik attığı bu adım,onun için bir nevi cehenneme giriş bileti.Malumunuz hepimizin unutmak isteyip, bir türlü unutamadığı bir ''Azize Aslanbey'' gerçeği var.Bundan sonraki hamlelerinde Reyyan'ın ailesine karşı kullanacağı ilk silah,hiç kuşkusuz ''Reyyan'' olacaktır.Dolayısıyla bu zorlu süreçte en büyük görev Miran'a düşüyor.Zirâ Reyyan'ın kalbi zaten fazlsıyla yaralı...Yeni yaralar alması demek,eski yaralarının iyleşmesinin güçleşmesi demek.Miran'a karşı olan bu ürkekliğinin ve içindeki kendine itiraf etmekte bile zorlandığı korkularının sebebi,yaralarının büyüklüğünden.İnsan en ağır darbesini en güvendiğnden aldığında tüm cesareti kırılır.Aslına bakarsanız,Reyyan'ın yaşadığı travmalar göz önüne alındığında;tüm bunlara rağmen fazlasıyla cesaretli olduğunu düşünüyorum.Tüm çıkmaz sokaklara meydan okuyup,kötü tecrübelerini bir tarafa bırakarak sevdiğinin elinden tutup, yeni bir yola çıkmayı göze alması bence muazzamdı.Geri kalan her şey için biraz sabır,biraz zaman...İhtiyaç olan ilaç budur.EMEKLERE SAĞLIK...

21 Eylül 2019 Cumartesi

AKLIN VE KALBİN EN ÇETİN SAVAŞIDIR AŞK-HERCAİ 13.BÖLÜM

Yaşadığımız iyi ve kötü tecrübeler bizim cesaret ve korku çemberlerimizi oluşturur.Zaman geçip yıllar ilerledikçe hangi çember daha genişlemişse kişiliğimiz o yöne doğru evrilir,o duygu ile örülü bir insan haline geliriz.Aslına bakarsanız,bereyler her zorluğun,kırıklığın çaresini kendi içinde bulup yaralarını tedavi edebilir.Ancak cesaret çemberine hiç süphesiz en büyük hasarı sevdiğinden gelen ruhuna aldığın darbeler verir.Çünkü o darbelerin hedefi aşkın gelişyle öylece savunmasız kala kalan kalptir.Bu sebeple Reyyan'ın yaşadığı gitgeller son derece anlaşılır.Miran ile aralarındaki sevdanın büyüklüğünden ve Miran 'ın pişmanlığından şüphe yok.Lâkin ortada tüm bu sevdanın büyüklüğüne rağmen,ortada paramparça olmuş bir de kalp var.Bir kadın için,hele de Reyyan'ın yaşadıklarını yaşamış,sevdası ile sınanmış bir kadın için böylesi durumlarda sevdasının peşinden gitmek çıplak ayaklarla ateşe yürümek gibi bir şey.Reyyan'ın kalbindeki çetin savaştan aşkın eninde sonunda galip çıkacağı zaten belliydi.
Sezon açılışı olarak efsane bir bölümdü.Ben seyirci olarak son derece memnun kaldım.Ve açıkcası hikayenin bundan nereye evrileceğini fazlasıyla merak ediyorum.Tüm bu mutlu tablonun yanında bir de Azize Aslanbey faktörü var.Bir seyirci olarak,Reyyan ile Miran'ın aldıkları bu karardan sonra hamlelerini daha da sertleştirecektir. İlk hamle olarak Azat ile bir şey bekliyorum.Hani bu ikilinin arasını açabilecek türden bir hamle.İzleyip neler olacağını hep birlikte göreceğiz.Ama benim fikrimi sorarsanız ben bölümü beğendimBeklediğimize değmiş,son derece doyurucu bir bölümdü.EMEKLERE SAĞLIK.