26 Haziran 2019 Çarşamba

KALPLERİMİZDE SAKLI EMANETLER-ERKENCİ KUŞ 45.BÖLÜM

Kırık bir kalple yaşamak;insanın taşıyabileceği en ağır yüktür.Hele bir de bu kırıklığın sebebi o kişiyi hâlâ seviyorsanız durum daha da vahim.Çünkü sevdiğinize doğru atmaya niyetlendiğiniz her yeni adımda aklınız,her geri dönüşte de kalbiniz durdurur sizi.Size de kocaman,derin bir boşlukta yaşamaya çalışmak kalır.Ta ki, asıl evinize yani sevdiğinizin kalbine dönene kadar.Bu dönüş hem siz,hem sevdiğiniz için milat olur.Çünkü,insan sevdiklerinin kıymetini ancak,kaybedince anlıyor.Bu sebepten Can ve Sanem açısından malum bir yıllık sürenin sağlam bir sınav olmakla birlikte,şahane bir ayna olduğunu da düşünüyorum.Zirâ,bir yıllık zaman atlaması sonrası karakterlerde yaşanan değişim muazzam.Tamam kabul,olaylar biraz yavaş ilerliyor.Fakat,Ayşe Kutlu ve ekibinin kafasında mutlaka bir şey.Aksi takdirde bu hamleyi yapmazlardı.Sizi bilmem,ama ben gidişattan son derece memnunum.Neticede Can ve Sanem arasında yaşanmış,kırgınlık ve hüzün dolu anlarda var.Ve yeniden oluşturulan sağlam bir temel için bu duyguların bir anda yok olup gitmemesi gerekir.Siz tersini düşünebilirsiniz,saygı duyarım.Ama benim için durum tam böyle.Çünkü, insan yaşanmışlıkları ile var olur.Hüzünlerimiz,kırgınlıklarımız ve kızgınlarımız olmadan biz eksik kalırız.Yaralarımıza bakmaya cesaret edemezsek;iyileşemeyiz.Can ve Sanem şu an tam bu noktada.İlişkilerini yeni baştan kuruyorlar.Bunu izlemek çok keyifli.Kolyenin ucundaki ve bandana detayı ve bunu nesneler üzerinden atılan adımlar, fazlasıyla anlamlı.Can ve Sanem'in uzun zaman sonra birbirlerine net bir şekilde attıkları ilk adımın bu nesneler aracılığı ile gelmesi kelimeleri kifayetsiz bırakıyor.Ben bu bölüme bayıldım.46.bölümü merak ediyorum.Emeklere Sağlık
Not:Ben bu satırlarları yazarken 47.bölüm itibariyle senarist değişikliğine gidiliceğini öğrenmiş bulunuyorum.Ne yalan söyleyeyim,en azından birkaç bölüm daha Ayşe Kutlu ile devam edilmesini isterdim.Yeni gelen sennaristin de kalemi çok iyidir,buna şüphe yok.Ama ben,Ayşe Kutlu'nun kafasındaki hikayeyi  bir biçimde zamana yaydığını ve eksiklikler yaratacağını düşünüyorum.Umarım yanılırım.Bize bekleyip görmek düşer.Sevgi ile...

13 Haziran 2019 Perşembe

GEÇMİŞ,HİÇ KAYBOLMAYAN AYAK İZİDİR-KİMSE BİLMEZ 1.BÖLÜM

Her birimizim geçmişinde unutmak istediği anlar ve anılar vardır.Ancak ne yazık ki bu istediğimiz çoğu zaman gerçeğe dönüşmez.Zira, insanoğlu olarak bizim elimizde sadece ''şu an'' bulumuyor.Geçmiş ve gelecek ise koskıoca bir boşluk.İşte tam bu sebeple,insan değişmeye ''an''dan başlamalı.Özellikle Türk dizilerinde salt iyi veya kötü karakterlere oldukça alışığız.Bu durum seyircilerin tercihlerine göre şekilleniyor.Buna hiç şüphe yok.Ama ben, kendi adıma bu tip karakterlerin ekran için fazla sahte kaldığını düşünüyorum.Elbette, yaşam boyu tümüyle kötülük ya da iyilikten bireyler ile karşılaşırız.Ama bu tip sayıca oldukça azdır.Çünkü insan yaradılışı gereği kalbine eşit oranda iyilik veya tohumları ekilmiş bir varlıktır.Hangi tohumun ne oranda büyüyeceğine yaptıkları ile kendisi karar verir.Benim bir insan ve seyirci olarak da görüşüm bu yönde.Değişip,dönüşebilen ve çeşitli zaaflara sahip karakterleri izlemeyi ;diğerlerine oranla daha çok seviyorum.
Bence, ''Kimse Bilmez''in kendi içinde enerjisinin bu derece yüksek olma nedenlerinden biri de bu.İzlerken, bir veya iki karakter hariç;hiçbirine salt iyi ya da kötü diyemiyorsunuz.
Sanırım,dizi boyunca net bir şekilde iyi diyebileceğimiz tek karakter,''Sevda''.En azından şu an bulduğum noktadan durum öyle gözüyor.İlerleyen bölümlerde neler olacağını hep birlikte izleyip göreceğiz.Sevda'nın yaşadıkları daha doğrusu yaşamak zorunda bırakıldıkları çok üzücü.Fakat,onun durumdan daha üzücü olan şey,''Gerçek yaşamda birilerinin çeşitli sebeplerle,böyle durumlara maruz bırakıldığını bilmek''Oysa, Sevda'nın istediği şeyler,ütopik değil.Aksine son derece normal.Kendine,sadece kendisinin''patronu''olduğu bir hayat istiyor.Üstelik en büyük engeli de hep en sevdikleri koyuyor karşısına.Hani derler ya,''Babalar kız çocuklarının ilk aşkıdır''Bu hikayede bunun tam tersi bir ilişki izliyor.Belki de Sevda'nın en derin yarası babası ile olan yıkıntılarla dolu ilşkisi.Babası onu,ne yazık ki sağlam bir kazanç kapısı olarak görüyor.Bu hangi gerekçe ile olursa olsun akıl almaz bir davranış.Kubilay Penbeklioğlu,karakteri öyle kusursuz canlandırmış ki seyirci olarak bir süre sonra karaktere tahammül edemem.Hikaye o kadar detaylı işlenmiş her yeni sahne ile ,yeni bir karakter buna bağlı olarak da yeni bir dünya görüyorsunuz.Bu dünyalar içerisinde bende en fazla merak uyandıran,birbirine taban tabana zıt olmasına rağmen;Uygar ve Ali'nin dünyası oldu.Bu karakterler için, hikayenin siyah ve beyazı dersek yanlış olmaz.Kadrodaki her oyuncu,işini muhteşem yapmış.Bunu alkışlamaktan başka söylecek söz bulamıyorum.Lakin,belli ki Uygar ve Ali ile öğrendiklerimiz buz dağının görünen kısmı.Haftalar ilerledikçe bu iki karakter açısından daha çok şaşıracağız gibi.Zaten hikanin daha ilk bölümünden hem Engin Hepileri hem Keremcem,izleyiciyi sağlam bir ters köşe yaptılar.Ali ve Sevda'nın yollarını kesiştiren çaresizlik,zamanla her ikisine de ilaç olacak.Çünkü sahip olduğun yaralar,ancak birine merhem olmaya niyet ettiğinde iyileşir.Bu şahane işte emeği geçen herkese teşekkürler.YOLU AÇIK,YOLCULUĞU UZUN OLSUN...

1 Haziran 2019 Cumartesi

MASALLAR DİYARINA HOŞ GELDİNİZ-HERCAİ 12.BÖLÜM

Hayat herkese eşit şartlar sunmaz.Kimi insanı daha ilk dakikadan kahkahalar ile karşılarken;kimi insanın önüne mutluluğa ulaşması için geçmesi gereken dikenli yollar serer.İnsanoğlu için kıymetli olan mutluluk;türlü acılardan ve zorlu sınavlardan geçildikten sonra, ulaşılan mutluluktur.Öteki türlüsü sabun köpüğü gibidir.Verdiği anlık hazların ardından,kalpten birçok şeyi alır götürür.Çünkü sevdayı kıymetli kılan emektir.Onun uğruna,vazgeçebildiklerin ya da göze alabildiklerin kadardır,sevdanın büyüklüğü.Tüm zorlu yollardan,onunla el ele geçip; güzellikleri yeniden umut edebilme cesareti bulmaktır,kalbinde.Zira büyük sevdalar,kalpteki bu cesaretten beslenir.Haftalardır,Reyyan'ın kalbine bir parça mutluluk dilerken;Miran'a da sabır diledim.''Sabır'' diye dileğim elbette,başı sonu olnayan kör bir sessizlik değildi.Tam aksine,Reyyan'ın tüm inadına ve kalbindeki kırıklara ilaç olacak sihirli sözcükler istemiştim.Miran'dan.''Sihirli sözcükler ne ki?'' dediğinizi duyar gibiyim.Hemen açıklayım.Tıpkı her sevdanın hikayesi olduğu gibi;sihirli sözcükleri de farklıdır.Bize tam anlamıyla,Reyyan'ın karanlığına ışık,ıssızlığına ses ve kimsesizliğne nefes olacak sözcükler lazımdı.Nihayet,Miran'ın ağzından bu sözlükleri duyduk.İşte bu yüzden sabır dünyadaki en kıymetli duygulardan biridir.Düşünsenize, Reyyan,Miran'a her ''Git.''dediğinde parça parça eksilmesine rağmen;sevdasına inanıp kalmasa şu an mutsuzluk girdabına kapılmışlardı çoktan.Oysa Miran, hem kendisi hem sevdiği için,en zorunu, yani kalmayı seçti.
Sevmekte, tıpkı yaşamak gibi cesaret ister.Çünkü yenilgiyi kabul edip gitmek kolaydır. Tüm yaralarına rağmen sevdiğinle kalmayı seçmek,türlü mutlukları çağırır hayatına.Reyyan ile Miran arasında koca bir dağ olan güvensizlik sorunu 12.bölüm itibariyle çözüldü bana kalırsa.Elbette bu sorunun çözülmesinde,Miran'ın  geçmişindeki yaralarını göstermesi  ve hikayesinin en azından bir parçasını Reyyan'a anlatmasının etkisi tartışılmaz.Çünkü birini sevdiğini, ona ıspatlamanın en kolay ve net yoludur herkesten sakladığın yaralarını,ona göstermek.Miran'da tam olarak böyle yaptı.Hikayenin başından beri ilk kez Reyyan,gerçek anlamda Miran ile tanıştı.Ona hak vermese bile anladı en azından.Sezonun başından beri Reyyan'ın yaralarının ne kadar derin olduğunu konuştuk,yazdık.Ama unutmayın her yaranın bir tedavisi vardır.Ve çoğunlukla,bu tedavi o yaradan gelir.Tıpkı,Reyyan'ın yaraları gibi...Bu yaraları sarmak,ancak hikayeyi başa sarmakla mümkündü.Öyle de oldu.Miran,Reyyan'ın yaralarını tam anlamıyla sarmak için hikayeyi en sardı.Bence bölümün en güzel ve anlamlı sahnelerinden biriydi.Hiçbir detay atlanmamış,üstünkörü geçiştirilmemiş.Her detay ilmek ilmek işlenmiş sahneye.Ben Miran'ın bu hamlesinden sonra Reyyan'ın yeni bir sayfa açmaya sıcak bakacağını ve teklifi kabul edeceğini düşünüyorum.Ama tabii ki bu sorunun net cevabını almak için yeni sezonu beklememiz gerekecek.12 bölüm boyunca yazan,çeken,oynayan ve set arkasında emek veren herkese çok teşekkürler.Yeni sezonu, şimdiden bekleyenler olarak;çok tatlıyız bence.Şaka bir yana emeklere sağlık...