19 Nisan 2021 Pazartesi

AŞK Hayaller İle Gerçekler Arasında Yaşanır_Maraşlı 14.Bölüm yorum um

 Her hikayenin bir kazananı ama birden fazla kaybedenin vardır.Ancak "Türel" ailesinde birden fazla kaybeden var.Kafanı hangi kareye çevirsen orada hüzünlü ama aynı zamanda aksiyonlu bir hikaye karşılıyor seni.Belki de bu yüzden tempo hiç düşmüyor ve izlerken sıkılmıyorsunuz.Geçen hafta da yine her zamanki gibi aksiyon tavandayken bıraktık hikayeyi.İlhan'ı tam tahmin ettiğim gibi Maraşlı Türel ailesinin bundan sonraki hamlesini tahmin etmek hiç zor değildi.Ancak beni bu noktada şaşırtan şey bu süreçte yaşanabilecekler hakkında fikri olmasına rağmen Necati'nin Mahur'u korumak adına tek bir adım dahi atmanış olması.Bu tüm yaşananlardan bağımsız bir biçimde Necati'nin gözünün ne kadar karardığını göstermesi açısından çok ürkütücü.


Ki bana kalırsa Mahur gerçekleri tam olarak öğrendiği zaman,onu Maraşlı'dan sonra en çok yıkacak şey Necati'nin gerçekte ne kadar acımasız biri olduğunu görmek olacak.O yüzleşme hikayenin akışında en merak ettiğim sahnelerden.İnsan hayallerde yaşar ama gerçeklerde pişermiş.Ne yazık ki hayat çoğu zaman bize istediklerimizi vermek ve hatta daha ileri giderek en zor sınavlarımızın sonuna en çok istediğimiz şeyi koyarak işleri daha da zorlaştırır.Bu bölüm Mahur ve Maraşlı'nın hayallerinde bunu gördük Başka hayatlar yaşayan iki farklı yansıma.Ne de güzeldi.Ancak gerçek hayat bu kadar huzurlu ve pembe bulutlar ile dolu bir yer değil.BakalımNecati'nin Maraşlı'ya yaptıklarından sonra hikâye nasıl ilerleyecek çok merak ediyorum,bekleyip göreceğiz Emeklere Sağlık

13 Nisan 2021 Salı

Zifiri Karanlıkta Yol Bulmak Zordur_Masumlar Apartmanı 29.bölüm yorumum

 Masumlar Apartmanına dair her bölüm yorumumda,şu ya da bu yolla söylediğim daha doğrusu söylemeye, yazmaya çalıştığım cümle şu:"Sevgi iyidir,iyileştirir."Bu cümleye vurgu yaparken sadece hikayenin ruhuna uygun olduğu için değil aynı zamanda da kendi hayatımda da altın kurallarımdan biri olduğu için söylüyorum.Aslına bakarsanız, izlediğimiz hikayede de " Derenoğlu"ailesi ve çevrelerindeki karakterler üzerinden sürekli olarak, sevgiye ve onun yokluğunun insan ruhunda ne gibi hasarlara neden olabileceği üzerinde duruluyor.Ki bana sorarsanız bunu tam tadında yani izleyiciyi sıkmadan yapıyorlar.29.böümdür devam eden bu yolculukta, her hafta artık bir şeye şaşırmayacağımı düşünüyorum, sonra yine aynı duygu ile karşılaşıyorum.Sanırım bu durum hikayenin son bölümüne kadar da böyle devam edecek.İzlemiş olduğumuz bu bülümle Safiye kendine ve çevresindeki insanlara verdiği zarar ile ilgili en sert yüzleşmesini yaşadı Elbette bu durumda Neriman'da etkisi büyük ancak, bana kalırsa Safiye'nin yüzüne aynayı asıl tutan birçoğunuz gibi benim de beklemediğim; İnci'nin dedesi oldu.Her ne kadar belli etmek istemese de bu zarif ama bir o kadar da haklı uyarı Safiye'yi etkiledi.Bence buna dair ipuçlarını önümüzdeki haftalarda izleyeceğiz diye düşünüyorum.İnsanoğlu karanlıkta yaşamaya alışınca ışığı yadırgarmış.




Han durumu da tam anlamıyla bu.İnci gibi güçlü, iyiliksever biri onun hayatına giriyor ve var gücüyle onu ve onun ailesini içinde bulundukları karanlıktan çekip çıkarmaya uğraşıyor O ise karanlıkta kalmaktan son derece memnun gibi.En azından Esat'a yaptıklarından bu anlam çıkıyor.Esat'a yaptıklarından derken beno, kilitli yerde Esatın olduğunu düşünmüyorum Aslına bakarsanız kim olduğu da önemli değil.Önemli olan bunu yapabilme cesareti olması.GERİLİMİN ZİRVESİNDEYİZ.Emeklere sağlık

12 Nisan 2021 Pazartesi

Ateşböcekleri Aşka Şahittir.-Maraşlı13.bölüm yorumum

 Sevdaya düşmek bizi,kendimizle hiç bilmediğimiz özellklerimizle tanıştırır.Bu yüzdendir ki yolculuk boyunca her durakta yepyeni bir duygu karşılar bizi.Çoğumuz kabul etmek istemese de bu duygu demetinin içinde en kendine has ve gizemli olan kıskançlıktır. Bu duygu insanoğlunun tüm inkar ve reddetmelerine rağmen hayat yolunda bir defa da olsa kapısını çalar.Gerçek yaşamdan kurgu dünyaya geçiş yaptığımızda durum pek de farklı değil aslında.Özellikle izlemiş olduğumuz dizi ve filmlerde bu duygunun çeşitli yansımalarını görüyoruz.Ancak buradaki temel ayrım bu duygunun yaşanma biçimi.Kimi karakterler bunu hırçın dalgalı bir deniz misali yaşarken, kimi karakterler de durgun bir su gibi yaşıyor.İşte, Mahur duygusunu durgun su gibi yaşayanlardan.Bence tam da bu sebepten Maraşlı ile bu kadar uyumlular.Genele bakınca siyah ve beyaz kadar zıt olan bu ikili, söz konusu tek ortak nokta yani aşk oldğunda mucizevi bir uyum içinde.


Çünkü aşk tüm bu farklılıklardan,zıtlıklardan beslenir.Geçmişten günümüze anlatılagelmiş tüm destansı aşk hikâyelerinde imkansızlıklar, tabiri caizse iki aşığın tam ortasında sürekli yanmakta olan kor ateş vardır.Büyük kavuşma için ancak o ateşin sönüp ortaklığın süt liman olması beklenir.Maraşlı da ise bu kor ateş yerine prensin prensesine kavuşablmek için öncelikle dokuz başlı ejderhayı yani Necati'yi yenmesi gerek.Hikayedeki gidişata bakıldığında bunu görmek için oldukça fazla zamana ihyacımız olduğunu seziyorum.Şaka bir tarafa ben hem karakter hikâyelerinden son derece memnunum.Beni izlerken rahatsız eden tek nokta Necati'nin bu kadar siyaha kayan bir karakter olması.Zira o,geçmişine dair tüm bilinmezlik lerle dâhi ekranın en büyülü karakterlerinden biriydi.Krşke bu kadar sertleşmeseydi.En azından kardeşleri söz konusu olduğunda bir parça zaaf belirtisi görmek isterdim.Bu bölümünde bununla ilgili bir sinyal aldık sanki Bakar bundan sonra olaylar nasıl şekillenecek hep birlikte göreceğiz

6 Nisan 2021 Salı

Güneş Yeniden Doğar Mı?Masumlar Apartmanı 28. Bölüm Yorumum

 Hayat  yolculuğumuzun ilk gününden, son gününe kadar türlü sınanmalardan geçeriz. Her atladığımız engel, her geçtiğimiz sınav bize kendimizle ilgili yeni bir açar.Ancak bu sınav ve sınanmalar içinde öyle bir tanesi var ki, bırakın, bize yeni kapılar açmayı tam aksine,bize, kendimizi unutturur. Karanlık, çıkışsız sokaklara bırakır. En azından çocukluk çağı için bu durum böyle. Eğer ailenizdeki herhangi bir birey de sevgisizlik  varsa ve sizde doğrudan ya da dolaylı olarak bu duygu ile sınanıyorsanız günün birinde kendinizin bile aynaya baktığında tanımakta güçlük çektiği birine dönüşürsünüz. Üstelik sizde bu sevgisizlik zincirinin, sizden önceki sahibi gibi kalbi hissizleştiren bu duyguyu başka insanlara yansıtmaya devam edersiniz.


Aslına bakarsanız" Derennoğullarının" hikâyesi tam bu noktada başlamış. Sevgisizlik zinciri annesi aracılığı ile önce Hasibe'yi çekmiş kendine, sonrasında ise diğer tüm çocukları. Bu bölümde bunun etkilerini en sert ve can acıtıcı haliyle bir kez daha gördük. Her bölüm bittiğinde karakterler için ayrı ayrı hüzünleniyorum.Çünkü bu izlediğimiz dünya bir kurgu olsa da duygular ve kırılganlıklar bir o kadar gerçek. Safiye'nin Naci'den sonraki hali zaten malum. Onun yokluğunun Safiye'nin kalbinde böylesi bir depreme sebep olacağını bildiğimden şaşırmadım.Bu tavır bizim için olmasa da Naci sonrası Safiye için son derece normal. Beni asıl şaşırtan ve bir üzen şey (Esra'ya yapmış olduğu en hafif tabiri ile kötü şaka bir tarafa) Gülben,in içine düştüğü karanlık. .Gülben karakterinin hikâyesi içinde barındırdığı tüm acılara ve açnazlara rağmen bu hikâyenin gülen tarafı. Belki de o yüzden üzerine binip uzaklara gittiği hüzün bulutu bizi böyle derinden içine aldı. Babası haklı gerçekten. Gülben o evin güneşi imiş. O olmayınca ev, çok sessiz, çok tenha. Biz onun, kahkahalarına ve gülen yüzüne çok alışmışız. Nasıl olur? Bilemiyorum ama dilerim en kısa zamanda eski haline geri döner. Evde tüm bu karmaşa yaşanırken iyi ki Neriman'ın yanında İnci vardı da olayları bir parça dizginleyebildi.Bakalım son sahne itibariyle Neriman Ege ilişkisi nasıl bir hal alacak? Yeni bölümü merakla bekliyorum. EMEKLERE SAĞLIK.