29 Mart 2021 Pazartesi

KANAMAYAN YARADIR AŞK -MARAŞLI 12. BÖLÜM YORUMUM

 Her aşkın kendi hikayesi,kendi sınavı vardır. Kimi aşkların payına mesafeli ve ayrılıklar düşerken, kimilerini ise bir daha kavuşmamak üzere ölüm ayırır. Elbette ayrılığın her türlüsü çok acıdır ancak, henüz vaktin varken, nefesin yeterken yanına gidip elinden tutamamak işte o durum yeryüzünde cehennemi yaşamak ile eşdeğerdir bence, Maraşlı bu bölüm tam olarak bunu yaşadı.


Aslına bakarsınız, ben Hilal'in gizeminin bu şekilde çözülmesine hiç şaşırmadım. Aksine böyle bir ilişki ağını birçoğunuz gibi bende bekliyordum. Beni şaşırtan şey, bu iki karakterin nasıl olupta evlenebildiği. Birbirine böyle soğuk bakan iki insanın, geçmiş bir zaman diliminde de evlenmiş olması bana pek mümkün gelmiyor. Tamam bir çift ayrıldıktan sonra araya belli bir mesafe girmesi doğal. Ama bu iki karakter, birbirine bakarken, yabancIyi gibi bir his geçiyor karşı tarafa. Tamam ikisine ait, geçmişte yürünmüş yolun aşkla bezeli olmadığını biliyoruz. Ancak sonuçta çocukları var .Ve ben o sebeple bu derecede resmiyeti zihnimde anlamlı bir yere koyamadım. Sözcüklerin hislerimize tercüman olma işlevini gerçekten çok seviyorum. Hele bazı cümleler var ki ,yüreğimizden çıkıp, kağıta döküldüğü vakit bizden önce anlatır derdimizi. Size şimdi, "Görünüşe Aldanma. "dersem, aklınıza dizi karakterinden kim gelir? Sizi bilmiyorum ama bana böyle bir soru sorulursa cevabım kesinlikle Necati olur. Gerçekten Türk dizi tarihindeki kötü karakterler içinde en farklı kafa ile yazılmış olanlardan. Yani benim gözümde öyle .Elbette böyle hissetmemin nedeni sadece çok iyi yazılmış olması değil Bunun yanında bir de Serhat Kılıç etkisi var ki, asla inkar edilemez. Muazzam sahneler izliyoruz sayesinde. Necati'yi,o da bizim gibi çok sevmiş ve içine sindirim belli. Bu izlediğimiz sahnelere çok açık yansıyor. Gerçekleri òģrendikten sonra  Necati ile ilgili düşüncelerimin çoğu değişse bile bunlar asla değişmez. İnsan çektiği acıların sorumluluğunu başkasına yükleyerek, kalbindeki o ağır yükten kurtulamıyor ne yazık ki. Aksine bu davranış başı boş bir ok gibi döner durur. Ancak sonunda yine sahibini tam kalbinden vurur .Tabi bu sahibin hala bir kalbi varsa. ..Söz konusu Necati ise ben artık bundan emin değilim. Aziz'e olan öfkesini hiç bir şeyden haberi olmayan suçsuz insanlara en önemlisi kardeşlerine yöneltiyor ki bu akıl almaz bir durum .Ancak bu bölüm itibariyle Maraşlı tarafından sobelendi Bakalım bundan sonra neler olacak? Merakla bekliyorum önümüzdeki bölümü. Emeklere Sağlık. Muhteşem bir bölümdü. 

23 Mart 2021 Salı

SEVGİSÌZLİK RUHLARIN MEZARLIĞÎDIR-MASUMLAR APARTMANI 27. Bölüm YORUMUM

 İnsanoğlunun hayatı pek çok farklı evrelerden ve farklı duyguların toplamından meydana gelir. Ancak bu duygu demetinin içinde öyle bir tanesi var ki diğerlerinden çok daha kıymetli ve özel bir yerde. Hani derler ya, " bu hayatın altın anahtarı" diye, işte tam olarak böyle bir şey. Peki bu duygu ne mi? Hemen söyleyeyim: Elbette hepinizin tahmin etmiş olacağı üzere,sevgi.Yokluğunda kalpte nasıl derin yaralar açılacağını her hafta tekrar tekrar görüyoruz Masumlar Apartmanında. Geçen hafta izlemiş olduğumuz bölüm sonunda hem Safiye'yi hem Gülben'i içinden çıkılması çok zor bir durumda bırakmıştık.Yeni bölüm itibariyle tam da o, vurucu sona yakışır şekilde duygusal olarak sert sahnelerle başladık. Hatta, size bir şey itiraf edeyim, sırf bu duygu yoğunluğu sebebiyle hikâyenin en başından bu yana izlemekte en fazla zorlandığım bölüm buydu. Kime üzülecegimi, neye şaşıracağımı bilemedim. Bölüm boyunca adım adım Gülben'in,Safiye'yeye dönüşmesini izledik.


O, gökkuşağı gibi rengarenk kız gitti. Yerine karanlığa bürünmüş, hiç tanımadığımız biri geldi sanki. Üstelik Safiye'nin de kendi karanlığına dönüşümün aynı zamana denk gelmesi cidden çok can yakıcı. Zaman zaman hikaye akışında Safiye'nin kendi karanlığına doğru attığı adımlara hep birlikte şahit olduk. Safiye'den, Naci'nin gidişi ile birlikte böylesi bir geri dönüş bekliyordum. Bu nedenle şaşırmadım. Beni asıl şaşırtan daha doğrusu üzen şey, Gülben'in o karanlığa girmesi oldu. Sanırım, yaşanan o malum olaydan sonra ciddi ciddi Esat ile ilgili bir çiçek büyütür gibi özenle beslediği tüm umutlarını kalbinin derinliklerine gòmdü.O, umutlar saklandıkları yerden çıkar mı? Çıksa bile Safiye bu umutların yeniden yeşermesine izin verir mi? Bilmiyorum, çünkü malumunuz olduğu üzere eski Safiye geri döndü. Aslına bakarsanız Safiye ve Naci'nin hikayesi yeniden başladıktan kısa bir süre sonra bizi böyle bizi acıklı bir sonun beklediğini içten içe biliyorduk. Ama biz umut etmeyi ve o umuda tutunmayı seçtik. Bence iyi de yaptık. Aksi takdirde bu aşkın bir derinliğini acı sonlarına odaklandığımızdan gerçek anlamda kavrayamazmışız gibi geliyor bana. Elbette bende birçok kişi aynı düşünüyorum bu konuda. Bu güzel çift, bu büyük aşk daha farklı bir sonu hak ediyordu. Ama her şeye rağmen bu kadar òzel bir aşk hikayesini, böyle güçlü oyunculuklar ile izlemiş olmaktan mutluluk duyuyorum. Emekre Sağlık. 

22 Mart 2021 Pazartesi

Sevmek Sınanmaktır Bazen-Maraşlı 11.bölüm yorumum

 İnsan hayatı boyunca pek çok defa sınanır.Ama bana kalırsa bu sınavların en ağır olanı yolu sevdiğinden geçendir. Çünkü ancak o zaman arafa, yani kendi cehenneminin kalbine düşer insan. O, öyle bir boşluktur ki gitsen gldemezsin kalsan kalamazsın. Bu boşluğa düşmeyen bilemez onun nasıl bir Cendere olduğunu. Zira insanoğlu olarak hayatı ve sevgiyi hor kullanmakta, üstümüze yok. Biz sanıyoruz ki bizim için, sevdiklerimız için hep ikinci bir şans olacak.Fakat ne yazık ki çoğu zaman hayat kimseye bu kadar çömert davranmıyor Sakın yanlış anlamayın. Umut elbette çok ķıymetli. Bunun önemi yardsınamaz,  hatta hepimizin şartlar ne olursa olsun umuda sıkı sıkı sarılmamız lazım. Ancak her ne kadar kabul etmek istemesekte, bu yazdıklarım hayatın acı gerçeklerinden.Bu gerçek tıpkı hayatta olduğu gibi kurgu dünyasında da sıklıkla karşımıza çıkıyor. Sevdiği kişi ile bir biçimde sınanmak zorunda kalan, bu durumun acısını yaşayan onlarca belki yüzlerce dizi karakteri izledim bugüne kadar.


Ama şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki Maraşlı bu tür sahneleri izlerken en çok etkilendiğim dizi karakterlerinin başında geliyor artık. Hikâyenin başından beri Maraşlı'nın bize gösterilenden fazlası olduğuna dair sinyalleri alıyorduk zaten lakin bu bölümde buna bir kez daha şahit olduk. Önce kaybetme korkusunda, sonrasında yüreğine çöreklenen acıda, bizim şu ana kadar onun hayatıyla ilgili gördüklerimizin buz dağının görünen kısmı oolduğu gibi bir hisse kapıldım.Bakalım ilerleyen haftalarda Maraşlı ile alakalı daha neler öğreneceğiz? insan sırrını içinde taşır, diye bir cümle vardı bilmem bilir misiniz? Sanırım bu cümle Necati için söylenmiş. Tamam, baştan beri bu derin sakinĺiğin altında bir fırtına yattığını tahmin ediyordum. Ancak öfkesinin bu derece yıkıcı sonuçlar doğurabileceğini ben bile kestiremedim. Aziz'e öfkeli, böyle hissetmek için de onlarca sebebi var. Ama ne olursa olsun reddedemeyeceği bir de gerçek var. Babaları ayrı olsa bile Mahur ve İlhan onun kardeşi. Şu durumda onları dahi gözü görmüyor ki bence bu korkunç bir şey. Türel ailesinin yanında iyi ki Maraşlı varda olacak kötü şeylerin önüne geçmek bir nebze mümkün olabiliyor. Bakalım Maraşlı,  Necati'den nasıl bir intikam alacak.? Çok merak ediyorum. Emeklere Sağlık.

17 Mart 2021 Çarşamba

AYNI ACIDA EŞİTLENMEK-MASUMLAR APARTMANI 26.BÖLÜM YORUMUM

 Öncelikle şunu belirtmek isterim ki Safiye'nin,İnci'ye yapmış olduğu kötü muamelenin ve göstermiş olduğu şiddetin hiçbir bahanesi olamaz.Ve asla kabul edilemez. Zaten yaşadığı durum nedeniyle kırılgan bir dönemden geçen birine böylesi sert davranmak,nereden bakarsan bak,çok acımazsızca geliyor bana.Hele de farklı yollardan da seninle aynı acıları tatmış birine böyle sert davranmak akıl alır gibi değil.''Aynı acıları tatmış diyorum çünkü İnci ve Safiye'nin babaları zaten malumunuz.Ancak bence anneleri de birbirlerinden pek de farklı değil.Yani hikâye başka olsa da sevgisizlik hep aynı sevgisizlik...Sonrasında yumuşadı hatta İnci'yi kendine getirdi.Ama ben hâlâ olanları içime sindiremedim.Geçmişimizin kötü parçaları,onlarla olan hesabımızı bir yolunu bulup kapatmadığımız sürece, hayat boyu arkamızdan gelir ve ayağımıza pranga olur. Ancak bu kötü parçalardan biri babanız ise bu prangayı çıkarıp atmak o kadar değil ne yazık ki.İnci'nin içinde bulunduğu durum tam da böyle bir durum.Üstelik çektiği açıların sorumlusu olan kişi, yani babası artık hayatta değil.Dolayısıyla,çekmiş olduğu acılar yüzünden hesap soracağı,öfkesini yönelteceği kimse yok.Tüm acılarının yükü kalbinde kaldı.


İnsan birini sevdiğinde içten içe onun hiç hastalanmayacağına,ölüm ya da başka kötü bir şeyin,durumun onu gelip bulmayacağına inanmak istiyor sanırım.Ancak hayatın gerçekleri maalesef bize ve beklentilerimize göre ilerlemiyor ne yazık ki.Hatta,en kötü şakasını çoğu zaman bizim en mutlu ve umutlu olduğumuz ana bırakıyor bence.Bu da insanda,''Bulutların üstündeyken bir anlık dalgınlıkla dengeni kaybedip,yere çakımışsın.'' gibi  bir durum.Bu bölümde,bu durum hem Safiye&Naci çifti için hem Gülben için geçerliydi.Naci'nin malum durumlar sebebiyle gitmeye karar vermesi ve bunu öğrenen Safiye'nin ona son bakışı içimi çok acıttı.Sonrasında tüm korkularına rağmen peşinden gitmeye çalışması gerçekten derin anlamlar içeriyor.Bir de hiçbir durumda yüzü gülmeyen Gülben'imiz var.Tam mutlu oldum derken işler tersine dönüyor onun dünyasında.Her bölüm yeni bir korkusuyla yüzleşiyor.Ama bu defa çok canı yandı.Bakalım bu acının altından nasıl kalkacak?Çok merak ediyorum,emekere sağlık.

16 Mart 2021 Salı

KAZANANLAR VE KAYBEDENLER-MARAŞLI 10.BÖLÜM

 Her hikâyenin bir kazananı bir de kaybedeni vardır.Ancak söz konusu Maraşlı'nın hikâyesi ise bu durum,kaybedenler ve kazanmış gibi görünen kaybedenler olarak ikiye ayrılıyor.Aslına bakarsanız,''Türel'' ailesi uzaktan bakan biri için belirli küçük çatışmalar haricinde normal bir aile görünümünde.Ancak her hafta onların yakınına doğru attığımız yeni adımda olayların hiç de göründüğü gibi olmadığına şahit oluyorsunuz.Necati ve Savaş arasında bağa şaşırmadım. Zîrâ tahmin ediyordum. Ancak şunu da belirtmek isterim ki Savaş ve Necati'nin iş birliğinin bu derece seyir zevki yüksek sahneler meydana getireceğini düşünmemiştim.


Öfke ve nefretin tohumları henüz çocuk yaşta iken kalplere ekilir.Sonrası bu nefret tohumlarından nasibini alan herkes yeryüzünde cehennemi yaşamaktır.Necati ve Savaş da yıllarca içlerinde büyüyen nefretlerini Aziz'e daha doğrusu, Aziz'in ailesine,sevdiklerine doğrultular. Çünkü onlar da çok iyi biliyor ki bir insanın canını acıtmanın en keskin yolu kendisine zarar vermekten çok ailesine zarar vermekten geçer.Bence tam da bu yüzden intikam planın ilk kurbanı olarak Mahur'u seçmişler.Çünkü Aziz'in hayatında en değer verdiği kişi Mahur.En azından şu aşamada öyle görünüyor.Öyle görünüyor diyorum çünkü bu hikâyede hiçbir şey tam anlamıyla kesin değil.Savaş ve Necati'nin bu planı devreye sokarken hesap edemedikleri şey,Mahur'un hayatına Maraşlı'nın girmesiydi bence.

Maraşlı'nın, Mahur'un hayatına dahil olmasıyla tüm dengeler değişti.Elbette bu değişimden de en fazla payı da Savaş ve Necati'nin planları aldı bence.Çünkü her ne kadar başlangıçta Maraşlı tarafında öyle planlamamış olsa da işin içine aşk girince tüm planlar değişir.Mahur ve Maraşlı birbirlerine her açıdan taban tabana zıt iki karakter.Sanırım ilişkilerini,aşklarını besleyen temel kaynak bu.İlişkileri daha yeni başlamış olmasına rağmen Aziz'in hamlesiyle daha baştan zora girdi.Elbette her aşkın kendine has bir yolculuğu ve hikayesi vardır.Ancak her aşk için ortak olan bir tanım bulunur:Aşk tüm farklılıklara ve olmazlara rağmen bırakıp gidememektir.Son sahnede kalbimi bıraktım.Maraşlı'nın büyük fedakarlığını öğrendiğinde Mahur neler yapacak?Çok merak ediyorum.EMEKLERE SAĞLIK.ŞAHANE BİR BÖLÜMDÜ

10 Mart 2021 Çarşamba

Sevmeyi Öğrenebilmek-Masumlar Apartmanı 25.bölüm yorumum

 Hayat yolculuğuna başladığımız an itibariyle biz farketmeden dâhi ailemizden genetik kodlarla pek çok duygu miras kalır.Zaman geçtikçe bu duygular kalbimize kök salarak bugünkü bizi var eder. Bilmem bilir misiniz ama "İnsan duyduğunu değil, gördüğünü uygular"diye bir söz vardır.Sanırım bu cümle sevgi aktarımı için son derece geçerli bir cümle.Zira insan diğer tüm duygular gibi sevmeyi de aile içinde öğrenir.Aile içinde yeterince sevilmemiş, onaylanmamış bir çocuğun bunu öğrenmesi ve sonrasında hayatının merkezine koyması oldukça zor.En azından Safiye bunu tam olarak bunu başaramamış olanlardan.Elbette böylesine sevgisiz bir evde büyümek insan ruhunda çok derin,kapanmaz izler bırakır.Ancak bu çıkmazın üstesinden gelmek için sana yardımcı olmaya çalışan insanların kalplerini kırmak, onların kabuk bağlamış ya da hâlâ kaynamakta olan yaralarını daha da açmaya çalışmak hiç doğru bir davranış değil.Oysa Safiye, en küçük hoşnutsuzlukta tam olarak bunu yapıyor.Üstelik sinirlendiğinde karşısında kimin olduğunun da bir önemi yok Bir kasırga gibi yıkıp geçiyor her yeri. Sonunda pişman oluyor olmasına ama ne fayda... Son sahnede İnci'ye yapmış olduğu davranışın hiçbir haklı sebebi olamaz.Kaldı ki İnci tüm iyi niyeti ve saf samimiyeti ile bu aile için var gücüyle çabaladı.İzlerken,"Taş olsa çatlar diyordum."Ve sonunda düşündüğüm gibi oldu.Bakalım bundan sonra nasıl ilerleyecek hikâye.Gerçekten çok merak ediyorum.


Hayattaki en büyük dileğinizi ve onun gerçek olduğunu düşünün.Ne hissedersiniz? Ben kendi adıma çok ama çok mutlu olurdum.Hele ki bu dilek, benim gözümde gerçekleşmesi imkansız olanlardansa mutluluğum daha da artar.Bu anın kıymetini daha fazla bilirim.İşte Gülben'in kalbinde de Esat tam böyle bir yerde Onunla zihninde ya da gerçek yaşamda geçirdiği tüm anlar, en çok istediği dileğinin gerçek olması kadar değerli.Gülben,o sevgisizlik çukuru içinde kendini ve kalbini olabiğince korumayı başarmış.Kendinden önce çevresini düşünen biri.Tıpkı bir çocuk gibi saf ve temiz seviyor.Belki de bu yüzden bizi bu kadar kendine çekti.

Esat olan ilişkilerini de besleyecek olan bu farklılık bence Gülben günümüzde gözlemlediğimiz klasik insan tipinden oldukça farklı Bence Esat'ı da başlarda etkileyen bu oldu Ancak dün akşam yayınlanan bölümünde izlediğimiz o buluşmada bundan daha fazlası oldu.Yani en azından ben öyle düşünüyorum Elbette bu durumun daha doğrusu duyguların kabulü, özellikle Esat açısından kolay olmayacak.Bunu izlemek için daha çok zaman lazım.Ama olsun bu konunun gidişatı ile ilgili bu kadar net bir sinyal almak bile çok güzeldi.Emeklere Sağlık.

9 Mart 2021 Salı

AŞK ATEŞTEN GÖMLEKTİR-MARAŞLI 9.BÖLÜM

 Hayatta yaşanan tüm duyguların insan için bir değeri ve karşılığı vardır elbette.Ancak aşk,tüm bu duyguların ötesinde bir yere sahip bence.O ki bu hayattaki en kuvvetli ilaç,en değerli şifa.Belki de bu yüzden bu kadar erişilmez ve kıymetli.Zirâ herkesin kapısını çalmıyor.Kapısını çaldıklarının bir kısmı da ne yazık ki kıymet bilmiyor.Çünkü insanoğlu bencildir.Ve özellikle bu tip ilşkilerde tam fedakarlık ister.Yani,''ben değil biz olmayı'' gerektirir.Ancak bunu başaranlar gerçek mutluluğa ulaşır.Ama tahmin edeceğiniz üzere bu durumu başarabilmek, kendi egolarının üstesinden gelebilmek sanıldığı kadar kolay değil.Bu yola girmeye niyet edip,cesaret gösterenleri türlü türlü sınavlar bekler.Mahur ve Maraşlı da dünkü bölüm itibariyle bu zorlu yola giriş yaptı. Maraşlı gibi düz, son derece keskin sınırları olan biri için bu yola girmenin,,bu duyguyla yüzleşmenin zor olacağını tahmin ediyorduk.Ama böylesini hiç beklemiyorduk.İzlemesi inanılmaz keyifliydi.Eli ayağına dolaşan, Mahur'un karşısında ne yapacağını bilemeyeyen Maraşlı hali bambaşkaydı.İnsanın  istemediği bir şeyi yapmak zorunda kalması gerçekten çok  zor.Bölüm sonundaki Maraşlı'nın gelgitleri ve verdiği karar üzerinden bunu bir kez daha gördük.Tam kendi mutluluğuna kapı açtı derken,yine eski yerine döndü.Tabii ki bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi olamaz.Ama yeniden bu noktaya gelebilmeleri zor olacaktır.

''Her oğul bir babanın kurbanıdır.''Necati'yi bir cümle ile tanımla derseniz bu cümleyi söylerim,yazarım.Necati'nin Türk televizyonlarındaki en farklı yazılmış ve oynanan karakterlerden biri olduğunu biliyorduk.Hiç şüphesiz bunda usta oyuncu Serhat Kılıç'ın muazzam oyunculuğunun etkisi var.Bu durum, karakterin seyirci üzerindeki etkisini kat be kat artırıyor.Necati'nin gizemini,göründüğünden çok daha fazlası olduğunu biliyorduk.Hatta Savaş ile iletişimini  daha doğrusu ilişkisini tahmin ediyorduk,ediyordum.Son sahne itibariyle bunu bir kez daha gördük.Üstelik ifadelerine ve söylediklerine bakılırsa Savaş'ın arkasındaki isim Necati.Yeni bölümü merakla bekliyorum.

3 Mart 2021 Çarşamba

KENDİ MASALININ KAHRAMANI OLMAK-MASUMLAR APARTMANI 24. BÖLÜM YORUMUM

Gerçek sevgi nedir? Dünyanın en basit sorusu gibi görünen bu soruyu yanıtlayabilmek için insanoğlu yüzyıllardır aklı ile kalbi arasında bir denge tutturmaya çalışıyor.Oysa tüm bunlar bir tarafa gerçek sevgide en önemli öğe, fedakarlıktır.Elbette her aşkın ve sevginin kendine has bir dinamiği vardır.Ancak hepsi için ortak bir öğe varsa o da fedakarlık olmalıdır.Sevmek üzerine  bugüne kadar binlerce film yapıldı.Sayısız şiirler, şarkılar yazıldı. Sevdiğiniz insan için en fazla ne yapabilirsiniz? Onun karanlığına aydınlık olabilir misiniz mesela? Rutin hayat içinde yaşarken, insanların kendilerinumlar Apartmanı'nın hikayesi bizi bu kadar etkiledi.Annelerinden onlara geçen tüm o sevgisizliğe rağmee bu soruyu sormaktan uzaklaştığını ya da daha doğru bir ifadeyle kaçtığını düşünüyorum.Bu durum kimi zaman bilinçli olarak kimi zaman da istemsizce yaşabiliyor.Ancak her iki durumda sonunda bizim işimize geliyor bence. Çünkü her ne kadar aksini söylersekte insanoğlu bu dünya üzerinde varlığını sürdüren en bencil varlık.Aşk ve sevgi gibi bir insanın başına gelebilecek en mucizevi duyguda dâhi fedakarlığı hep karşısındaki kişiden bekler.Son dönemlerde bu durum o kadar normalleşti ki bırakın gerçek hayatı kurgu dünyasında yani izlemiş olduğumuz dizi ve filmlerde bile bu şekilde işleniyor.Belki de bu yüzden Masumlar apartman bizi bu kadar derinden etkiledi.Tüm zorluklara rağmen gerçekten seven insanların diyarı Masumlar Apartmanı. Düşünsenize annesinin sevgisizliğinden en ağır şekilde etkilenen Safiye olmasına rağmen, Naci'nin yanında, onun o koşulsuz sevgisi ile bambaşka birine dönüşüyor.''Sanırım gerçek aşk tam en iyi ilaçtır.'' cümlesi tam bu durum için söylenmiş.Naci'nin, Safiye'nin gizli dünyasına onu incitmeden,kalbini kırmadan girmesi ve ona omuz olması o kadar güzel ki.Masal gibiler gerçekten.İlk aşkı, son aşkı olanlar çok şanslı.Bakalım bu çift için haftaya nasıl yol var.Şimdiden çok merak ediyorum.

Hani bazı insanlar vardır.Kaç yaşına gelirse gelsin bir tarafa hep çocuk kalır.Gülben de böyle  insanlardan.Hüznü de sevincini de çok büyük,büyük yaşıyor.Hâl böyle olunca Esat ile Gülben bir gün gerçek anlamda bir yola girdiğinde Esat'ın bu sevginin altında ezileceğini ve Gülben'in kalbini kıracağını düşünüyorum.Zirâ hepimizin bildiği gibi Gülben'in kalbi camdan.Ve bir kez kırıldığında çok zor toparlanıyor.Bunları yazmamın sebebi,izlemiş olduğumuz bölümle birlikte,bu çiftin muhtemel geleceğiyle ilgili daha önce hiç hissetmediğim bir elektrik hissetmemdi Bu bölüm, bu çift için gerçek anlamda bir milat bence.Bakalım, o buluşmada neler yaşanacak?Çok merak ediyorum,gerçekten.
İnsan sevdiğine mi güvenir,Güvendiğini mi sever?Sanırım önce güvenir sonra sever.İşte tam da bu yüzden güven bir kez zedelendiğinde güvenin yerine gelmesi uzun bir zaman alır.Han ile İnci'nin ilişkisi de bu yüzden en başından yanlış başladı.Bölüm tam da olması gereken yerde bitti.İnci Han'ın gerçeğini gördü.Bundan sonrası maskesiz bir hayat...Bakalım neler olacak?EMEKLERE SAĞLIK.

2 Mart 2021 Salı

İNCİ TANESİNİN HİKAYESİ-MARAŞLI 8.BÖLÜM YORUMUM

 Hayat, her adımda yeni yol ayrımları çıkarır karşımıza.Bu yol ayrımlarında, yaptığımız seçimler bizi biz yapar.Bu yüzdendir ki insan yaşam boyunca kendiyle sınanır.Maraşlı'nın hayatı da yazdığım bu cümle gibi sürekli kendiyle sınanarak geçmiş.Kendine has tavır ve davranışlarının temel nedeni de bu bence.Maraşlı izleyenleri olarak her hafta şaşırmaya alıştık.Ancak bu derece şaşırmayı beklemiyorduk.Yani en azından ben beklemiyordum.Sekizinci bölüm,dizinin ana hikayesi için mihenk taşlarından biriydi bence.Türel ailesi ve Maraşlı ile ilgili büyük sır perdesinin bir bölümünün nihayet aralandığını düşünüyorum. Düşünüyorum diyorum,çünkü Maraşlı'yı yorumlarken temkinli olmakta fayda var.Zirâ bir önceki bölüm,olaylarla ilgili düşündüklerin,bir sonraki bölüm tamamen boşa düşüyor.İlk olarak Aziz'den başlamak istiyorum.Daha önceki bölümlerde karanlık tarafını bir nebze görmüştük.Bu yüzden şaşırmadım.Benim bu konuyla ilgili olarak şaşırdığım şey, Necati'nin bu konunun tam merkezinde olmasıydı.Tamam Necati hikayenin başından beri hep gizemli bir karakterdi,bana sorarsanız hâlâ gizemi çözülmüş değil.Bizim gördüğümüz buz dağının sadece görünen kısmı.Bölümden sonra Necati ile ilgili düşüncelerimde hiçbir değişiklik olmadı.


Ben hâlâ onun,Ömer'in oğlu olduğu düşüncesindeyim.Ve teoriyi bir adım daha  ileri götürerek Savaş'ın patronunun da Necati olduğu düşüncesinin arkasındayım, izlediğimiz bölüm itibariyle.Şöyle düşünüyorum:Necati,Ömer'in oğlu olduğunu cinayeti işledikten bir süre sonra öğrendi Ve intikam planını devreye soktu.Bu planın hatasız işleyebilmesi için ilk olarak Savaş ile anlaştı.Sonrasında izlemiş olduğumuz,son derece zekice hamleyle onu Mahur'un hayatına soktu.Necati'nin amacı elbette Mahur'a zarar vermek değil.Hatta, belki de o evdeki insanlar içinde arasında gerçekten sevdiği tek kişi Mahur O,sadece Mahur üzerinden Aziz'i köşeye sıkıştırmak istedi.Şimdiye kadar izlemiş olduğumuz senaryodaki akışa bakılırsa bunda da son derece başarılı olmuş görünüyor.Hikayenin bu aksının nasıl ilerleyeceğini gerçekten çok merak ediyorum.
Gelgelelim bu hikayenin her koşulda en çok üzüleni olan Mahur Türel'e.Normal şartlar altında,ruhsal ve fiziksel olarak sağlıklı yetişmiş her insan ailesine sonsuz güven duyar.Sanki bütün kötülükleri dışardaki insanlar yapar da,ailendeki insanlardan ne dışarıya ne de sana hiçbir kötülük gelmezmiş gibi geliyor.İşte Mahur'un durumu da tam olarak bu.Ancak,onlara olan sonsuz sevgisinden bir parça sıyrılıp,uzaktan baktığında,gördüğü gerçekler,onu buralardan gitme fikrine kadar götürdü.Ancak asıl yıkımı Maraşlı'nın gerçeğini öğrenince yaşayacak.Çünkü tüm bu güvensiz ortamın içinde ona sonsuz güvendi ve kalbini teslim etti.İşte bu yüzden, en çok ona olan sevgisinden yara alacak.Yeni bölüm meraktayız,bakalım neler olacak.EMEKLERE SAĞLIK.