30 Mart 2019 Cumartesi

İNSANIN ARAFI KALBİNDEDİR-Hercai 3.bölüm

Birbirini seven iki insanın bir araya gelip;kendilerine tüm kötülüklerden uzak yeni bir dünya kurmaya niyetlenmesi,yaşanabilecek en mucizevi olaylardan biridir.Ancak,bazen farklı iki dünyaya sahip bu iki kişinin, geçmişlerindeki  yaşanmışlıkları bir tarafa bırakıp;yeni yola çıkması sanıldığından çok daha zor olabiliyor.Hele bir de bu dünyanın içinde,kendini her şeyin sahibi zanneden insanlar varsa.Hep söylerim,bir çocuğun kalbi boş bir bahçe gibidir,oraya hangi tohum ekilirse o türden ağaçlar ve çiçekler yetişir.Bu sebeple olanlar için,Miran'a kızamıyorum.Elbette,kızgınlığını ve öfkesini gösterme biçimi çok yalnış.Ama yine de Azize'nin yanında yetişmiş biri olarak ruh sağlığını, defolarına rağmen korumayı başarmış.Ki bu durum Miran'ın özünde ne kadar iyi yürekli olduğunun net bir göstergesi.Bence Miran'ın asıl sorunu,Azize'nin anlattıkları sebebiyle;kalbindeki arafta öylece kalakalması.Bir yanında onu yıllar boyunca intikam masalları ile büyütmüş babaannesi ve onun sözleri,diğer yanında kendisinin de hiç hesaba katmadığı bir deli sevda.Kim böyle bir durumun ortasında kalsa,biraz olsun affallamaz mı?Yaşadığı süreç,böylesine zor ve çetrefilli iken;her şeyi bir tarafa bırakarak Reyyan'a koşması ve onun için çırpınması ve ona olan hislerinin yaptıklarının altında ne kadar ezildiğinin çok açık kanıtı.Ama bunlar bir tarafa,Reyyan'ın tüm yaşattıklarının bedeli olarak,Miran'ı uzunca bir süre süründürsün,istiyorum o ayrı.
Ah be Reyyan,senin için, yaşadıkların için ne dersek az,eksik ve yetersiz sanki.Öncelikle diziyi''Reyyan'' karakteri ve ona yaşatılanlar üzerinden eleştirenlere birkaç şey söylemek istiyorum,müsadenizle.Elbette,bütün fikirlere ve düşüncelere sonuna kadar saygılıyım.Fakat, yapılan eleştirilerin hiçbirine katılmıyorum.Çünkü, ne ''Hercai'' sıradan bir töre dizisi ne de ''Reyyan'' sıradan,pasif bir karakter.O,sadece hesapsız,kitapsız ve çok derinlerden seven biri.Tüm suskunluğu ve çaresizliği kendisine yaşatılanlardan çok,kırılan hayallerine ve yıkılan güvenine.
Düşünün,bir gün önce sizi sevdiğini söyleyen adam,bir gün sonra sizi öldürmek için,bambaşka biri olarak çıkıyor karşınıza.Bu durumun,haydi insanlardan gelecek tepkileri bir tarafa bırakalım,bir kalp için ne kadar yaralayıcı olduğunun farkında mısınız?Reyyan'ın o pamuk kalbi öyle derinden ve öyle büyük bir yara aldı ki,iyileşip toparlanması haklı olarak biraz zaman alacaktır.Kaldı ki bence,o hâla yaşadıklarının şokunda ve ne yaşadığını tam olarak anlayabilmiş değil.Zirâ yaşadığı olay, iki günde hazmedilip,unutulabilecek türden değil.Onun kendini toparlaması ve yaralarını sarması,ancak zamanla mümkün.Sonrasında, o da hikayesini yeniden yazmak için var gücü ile savaşacaktır,eminim.
Çünkü,Reyyan tüm bunların ötesinde çok naif, ama bir o kadar da dik başlı ve gururlu ;tıpkı bir ''Kardelen'' gibi.Bu benzetmeyi öylesine yapmıyorum.Kardelen çiçeğinin özelliklerini bilenler beni çok iyi anlayacaklardır.Zaten son sahnede yaptığı hamle,bu özelliklerinin çok net bir göstergesi.Çünkü Reyyan, o hamleyi acizliğinden veya zavallığından değil,aksine gururundan yaptı.Her şeyi ile efsane bir sahne izledik.Hatırladıkça gönül telim hâla titriyor.Muzzam bir bölümdü.Emeği geçenlere sonsuz teşekkürler.Var olun...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder