15 Mart 2018 Perşembe

Sevda'nın Yedi Hali-Sen Anlat Karadeniz 8.Bölüm

Sevda dediğin koşulsuz olmalı.Tüm zorluklar ile baş edebilmelidir bana göre.Asla yapmam dediğini gözü kapalı yaptırabilmelidir.Aşk, bu uzun ve zorlu yolda gerektiğinde kendi canından geçip sevdiğinin canına,onun tek nefesine siper olmak,onun huzuru ve rahatı için kendi kalbini yerinden sökme cesareti göstermektir.Tahir tam da bu özelliği ile diğer fanilerden ayrılıp, Tahir olur.Çünkü asıl mühim olan sevdanın,aşkın büyüklüğü değil,onu yaşama ve yaşatma biçimidir.Aşk, uygun koşullar ve ortam sağlandığı vakit her toprakta yetişme özelliği olan bir tohuma benzer.Ancak,Sevda öyle değildir.Adına,sevda dediğimiz tohum ekildiği kalplerde imkansızlık,kötü kalpli kişiler, iki sevdalının arasında bitmek tükenmek bilmeyen engel ve engebeleri sever.Yaşanan tüm olumsuzluklar Sevda'nın gerçekliğini sınayan birer sınava dönüşür.Bu sınavların kimi uzun kimi kısa sürer.Ama bir gün mutlaka biter.
Tahir ve Nefes'in sevdası da daha şimdiden efsane olmaya aday.Öyle ki haftalardır binbir türlü bela ile şavaşıp her düşüşlerinde birbirlerine ve sessiz aşklarına sığınıp yeniden ayağa kalkmaya başarabilen ender çiflerden.Üstelik atlattıkları bu belalar ile ilgili hiçbir zaman birbirlerine ve ilşkilerine karşı bir silah görmediler.Ki bu Türk  dizileri için pek alışkın olduğumuz bir durum değil.Ah benim cesur yürekli Tahir'im, camdan kalpli Nefes'im siz öyle eşsiz ve benzersiz bir çiftsiniz ki üzerinize şarkılar,şiirler yazabilir.Bu gün kaçımız sevdiğimiz için onu görmemeyi,sesine dahi hasret kalmayı göze alabilir?Ben içinde bulunduğumuz bu dönemde hiç kimsenin böylesi olağanüstü fedakarlık yapabileceğini düşünümüyorum.Günümüzün aşkları tam tersi bir akış içinde kum gibi eriyip gidiyor.Sadece iki gün sonra ne acısı,ne de izi hiçbir şey kalmıyor.Yoksa en az Sevda kadar kıymetlidir.
Toplum olarak neredeyse her konuda sanki ortadan iki bir bıçakla kesilmişcesine kutuplaşabildiğimiz bu günlerde tanıdığını,eşini dostunu sorgusuz savunmak yerine,acımakdan ya da incitmeden  her daim iyiden ve güzelden yana olan,bencil olmak yerine insancıl olmayı kendine ilke edinen karakterler çok kıymetli ve özel benim nazarımda.Hele Osman Hocam ve verdiği o su gibi duru ve incelikle mezeli mesajları.Peki kalbi yüzünün aynası olan Nefes'in can kardeşi,gelinlikte bir marka Asiye Kaleli'ye ne demeli.Çocuk kalbi kırılmasın diye kendi can bildiğini yüreği kanaya,kanaya hiç düşünmeden ateşin tam ortasına atabilen,koca yürekli şen kahkahalı kadın var ol, her köşe başında senin gibi insanlar görmek umudu taşıyorum içimde...
Mercan,ah Mercan sana bazen çok kızmakla birlikte empati yaptığımda hak da verebiliyorum en azından bazı hallerine.Sevda,Aşk insana bahşedilmiş olan şifa niteliğinde eşsiz duygular.Ancak söz konusu bu duygular şekil değiştirdiği yani karşılıksız hale geldiği an, vücudu saran zehirli sarmaşık, devası olmayan bir hastalık misali yer bitirir insanı.
Düşmanın kurnazı en tehlikeli karsırgadan daha yıkıcı sonuçlar doğurur hayatınız için.Kaleliler için Karadenizde yaşamak eskisinden çok daha zor olacak.Bizlere şahane bölümler sunmak için gece gündüz demeksizin çalışan herkes var olsun,emeklere sağlık...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder