26 Mart 2018 Pazartesi

Bütün Masallar Mutlu Sonla Biter,Peki Ya Bundan Sonrası...Telikeli Karım İlk Bölüm

Tüm masallar mutlu sonla biter.Gökten üç elma düşer iki sevenlerin biri de bu masalı dinleyenlerin başına.Peki ya sonrası...Hiç düşündünüz mü ?Masallar burada bitmeyip zaman atlayarak devam etse daha neler olurdu.Mesela bir gün prens, prensesin karşına geçip ''Senden sıkıldım artık.'' der miydi acaba.Ya da bu söyleyecek cesareti olmasa bile aklının biri yerinden geçer mi bu düşünce?
Derin ve Alper'in hikayesi de tam anlamıyla bir masal gibi yani en azından uzaktan bakınca böyle bir manzara çıkıyor karşımıza.Ancak Alper ve Derin'in hikayesine yakınlaştıkca gerçeklerin uzaktan bakılarak değerlendirilen her şeyde olduğu gibi yalnış anlaşılmaya oldukça müsait olduğu bir evlilik var ortada.Bazı insanlar duygularını herkesten farklı yaşar.Kimseye belli etmez.Sanırım Derin'in de Alper ile evliliği boyunca yaptığı en büyük hata da bu Derin'in Alper'i kendinden çok sevmesi ve bunu herkesten farklı ortalığa dökmeden sessizce yaşaması.Şunu kabul ediyorum,ilişkilerde insanlar gibi zamanla eskiyip yıpranır.Ama hiçbir kadın aldatılmak gibi acıtıcı ve incitici muameleyi hak etmez,etmemeli.Hep söylerim,bir kadından daha tehlikeli bir şey varsa o da aldatılan bir kadındır.Hani son pişmanlık fayda etmez,derler ya işte Alper'in durumu tam olarak bu.O günlük okuma sahnesi izlediğim en samimi sahnelerdendi.Alper'i hıslarını bir tarafa bırakıp kendi gerçekleri ile yüzleştirmesi açısından çok kilit bir sahneydi bana göre.İnsanı bir tokatla sarsıp kendine getiren ve hayatta sahip olduklarını sana her daim tekrar tekrar hatırlatacak en çarpıcı duygudur,kaybetme korkusu.
Belirli bir projeden uyarlarlama işleri pek severim,çünkü genellikle biz Türk seyircilerin hiç alışkın olmadığı üzere hikayeler olabildiğinde entrikasız  yazılır.Uyarlama işler arasında Tehlikeli Karım'da bu derecede entrika ile harmanlanmış bir hikaye gördüm.Ama ne yalan söyleyeyim hikayenin oturduğu zemin ve sahip olduğu dinamitler o kadar sahici ve bizden ki en ufak bocalama yaşamadım izlerken.Bu proje ile birlikte hem Seçkin Özdemir hem de Gonca Vuslateri bizim gözümde başka bir yerde duruyor.Seçkin Özdemir'in bu piyasaya girdiği günden itibaren izlemediğim projesi çok azdır.Bugüne kadar hep ''iddeal erkek'' karakterlerinde gördük onu.''Alper'' çokca köşeli ve sivri karakter.Buna rağmen olağanüstü bir performams izledik.
Ve tabii bir de Gonca Vuslateri var ki onun performansının bendeki etkilerini hangi kelimelerle anlatırsam anlatayım hep eksik hep yetersiz kalacak.Bu sebeple kafanızı fazlaca şişirmeden şunu söyleyebilirim ki kendisi ''joker''gibi bir oyuncu.Yolu hep açık olsun,emeklere sağlık.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder