15 Şubat 2018 Perşembe

Bazen Söyleyemediklerin Zift Olur Yüreğine Yapışır-Sen Anlat Karadeniz 4.Bölüm

Bana,Karadeniz insanını üç kelime ile tarif et, deseler kullanacağım kelimeler arasında mutlaka ''inatçılık ilk sırada yer alır.Karadeniz insanının inatçılığının dozu konusunda ''Tahir Kaleli'' başlı başını olağanüstü bir örnek bence.
Aslına bakarsanız,dizileri izlerken objectif kalmaya çalışıyorum.Ama itiraf edeyim dün akşam ki bölümü izlerken objectif kalmayı pek başaramadım.''Tahir Kaleli'' çok vicdanlı ve merhamet sahibi bir karakter.Cesurluk konusunda da Dünya markası buraya kadar her şey kabul,ama Eyşan'ın şu fotoğraf hamlesinden sonra verdiği bazı tepkiler beni şaşırtmadı dersem, yalan olur.Kızgınlığını bir ölçüde anlıyororum.Elbette; hoşlandığımız, ya da sevdiğimiz insanın geçmişinde yaşadığı ilişki veya duygusal bağlılıkların var olabileceğini ne kadar tahmin etsek de bu konuda konuşmak,bununla yüzleşmek her insanı belirli edebilir.Üstelik de kişi Tahir gibi henüz duygularıyla yüzleşememiş işe bu durum onu duygusal anlamda çok daha büyük çıkmaza sürükler,bu da ister istemez verdiği tepkilere yansır.Yani normal durumlar da böyle şeyler olabilir.Ancak;bana göre Nefes'in içinde bulunduğu koşullar ve ruhsal durumu göz önüne alındığında onunla iletişim kurmaya çalışırken dahi diğer insanlara karşı göstermiş olduğunuz özenin bin kat daha fazlasını hak ediyor.Bu açıdan bakıldığında ''Kaleli'' ailesinde Nefes'in ruhundaki yaraları sarma konusunda ''Asiye Kaleli'den daha iyisini henüz görmedim.Bana kalırsa Tahir'in ile bu iletişim mevzularında Asiye'den ders alması lazım.Ne de olsa kitap gibi kadın,oku oku bitmez.İlerleyen bölümlerde çok şahane iki Elti olacaklarına şüphemiz yok, ama bence daha şimdiden kandan olmasada candan iki kardeş oldular bile...
Hazır,Asiye'den bahsetmişken yavaş yavaş yaklaşan ''Eyşan'' tehlikesinden bahsetmezsek yalnış olur,diye düşünüyorum.Daha ilk bölümlerden Eyşan'ın,Mustafa-Asiye ilişkisi açısından büyük bir tehlike barındırma ihtimalini düşünmüştüm,aslında ancak Asiye-Mustafa Kaleli çiftini bir sahne olsun izleyip çok sahici bulan,her ''Sen Anlat Karadeniz''seyircisi gibi bendeniz de bu ihtimali derhal kafamın içinden kovdum.Lakin, dün akşam ki bölümü  izledikten sonra bunun sıradan bir ihtimalden çok daha fazlası olduğunu düşünmeye başladım.Umarım yanılıyorumdur,hoş aksi bir durum olursa Asiye'nin Eyşan'ım hakkından geleceğinden hiç şüphem yok.
Nefes'in yolcuğunun henüz dördüncü durağında olmamıza rağmen onunla ilgili her yeni bir şey fark ediyorum.Ve bundan son derece mutluyum.Sevmek,seviyorum demek kolaydır,Esas olan sevdiğinizi söylediğiniz ya da sadece hissettiğiniz insan için bir an olsun düşünmeden hangi fedakarlıkları yapabileceğinizdir,bence.Sevmek, bu yeryüzündeki en bencil duygu iken;o,nefes almaya devam edebilsin diye onu bir başkası ile bırakıp gitmeyi göze almak,gördüğüm en cesurca hareketlerden...Üstelik seni sorgusuz sualsiz bıraksın,giderken arkasına bakmasın diye de bin türlü yalnış anlamayı da kendinle birlikte bir pranga gibi sürüklüyorsun.Kendime soruyorum:Ben yapabilir miydim?Sanırım bu sorunun cevabı için uzun süre düşünmem lazım.Şahane bölüm için emeklere sağlık.Kadın'ın halinden, derdinden anlayanlara sevgiyle...



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder