7 Şubat 2018 Çarşamba

Arafta Kalmak -Siyah Beyaz Aşk 16.bölüm

Televizyon için hazırlanan bazı işlerde, son dakika da yapılan oyuncu kadrosu ve senaryo ekibinde yapılan değişkliklerin o işe uğurlu gelmediğini düşünürdüm hep.Lakin ''Siyah Beyaz Aşk'' bana bu konuda ne kadar önyargılı olduğumu bir kere daha gösterdi.Siyah Beyaz Aşk'ın kadrosu ve senaryosunda yapılan değişiklikler nokta atışı olmuş.Aslı ve Ferhat karakteri için Birce Akalay ve İbrahim Çelikol'dan başkası düşünülemezmiş gibi geliyor yani en azından benim gözümde.Daha ilk bölümü izleyişim dün gibi iken on altı hafta geçti bile.Ve ben her geçen hafta biraz daha sabırsızlık içinde bekliyorum yeni bölümü.Türk televizyonları ''AŞK'' hikayelerini eğip büküp yeniden anlatmaya o kadar alışmıştı ki ne yalan söyleyeyim artık sade bir olarak dahi bu tarz işleri izlemek beni hiç heyecanlandırmıyordu.Ta ki karşıma ''Siyah Beyaz Aşk'' çıkana kadar...
 Aslına bakarsanız şunu söylemeden geçemeyeceğim, Siyah Beyaz Aşk'ın genel öyküsü ve ilk birkaç bölümün senaryosunu yazan Eylem Canpolat&Sema Ergenekon benim gözümde çok özel ve kıymetli iki kalem ancak;hikayelerin bazı bölümlerinde tıpkı hayatta da olduğu gibi yeni penceler açıp taptaze bir soluk almaya ihtiyaç olduğunu düşünüyorum.Fakat Erkan Birgören'in kalemine hiç aşina olmadığımdan hikayenin nasıl ilerleyeceği konusunda hiçbir fikrim yoktu.Benim cahilliğimmiş,zira karşıma böyle muhteşem bir ''AŞK'' hikayesi çıkabileceğini hiç düşünmemiştim.Oyunculuklara zaten söylecek lafım yok, ama sanırım beni bu hikayede en fazla cezp eden şey inci gibi işlenmiş olan senaryosu.Malunuz özellikle Ferhat kapalı bir kutu olduğundan ve tek kelimelik ifade biçimi kullandığından söylediklerinin derinliği herhangi bir karaktere oranla çok daha fazla önem taşıyor.İbrahim Çelikol olağanüstü bir performans sergiliyor.İlk bölümler için karakteri fazla donuk ve soğuk bulmuştum.Ama şuan için ''Ferhat Aslan '' karakteri kafamda ve kalbimde çok başka bir yerde duruyor.Zira Namık gibi bir adamın yanında büyüyen birine göre fazla iyi bile denilebilir.On altıncı bölüm benim nazarımda şimdiye kadar izlemiş olduğunuz bölümler içerisinde temposu en yüksek olanıydı.Aslı ve Ferhat'ın ilişkisinden baştan beri fedakarlık yapan Aslıydı.Ama her insanda olduğu gibi Aslı'nın bir dayanma gücü var ve biz o sınıra çoktan gelmiştik bence.Fakat Aslı, Ferhat'a olan koşulsuz sevgisinden dolayı son ana kadar içindeki umutları hep besledi.Bunca şeye rağmen Ferhat'ın yinede boşanma kararı alması Aslı için bardağı taşıran son damla oldu.Aslı'nın son sahnede yaptığı hamle biraz sert gelebilir,bazılarınıza ben aynı fikirde değilim malesef.Kalmak çözüm olmuyorsa kısa süreliğine de olsa gitmek gerekir kimi zaman.Bu hamleden Ferhat ve biraz daha yumuşar ve en azından Aslı ile empati yapar hale gelir umarım.Şahane bir bölümdü.Emeklere sağlık.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder