12 Temmuz 2017 Çarşamba

Uzun Bir Yolculuktur Hayat-Dolunay 2.bölüm

Çocuktan gençliğe kadar geçen sürede kız çocukları hep beyaz bir gelinlik hayaliyle geçirir günlerini. Belki de bu yüzden yıllar sonra genç birer kadın olduklarında da televizyoda izleyecekleri yapımları seçerken tercihlerini çoğunlukla romantik komedi türündeki işlerden yana kullanırlar ki ben de bu gruba dahilim. Bu sebeple her sene yazın başlayacak işleri daha bir heyecan ve merakla bekliyoruz. Hele bir de projenin içinde tıpkı Dolunay'da olduğu gibi sevdiğim oyuncular varsa işte o zaman beklentim kat kat yükseliyor. Her zaman objectif bir göz olmaya çalışan biri olarak şu kadarını söyleyebilirim ki Dolunay beklentimin çok çok üstünde bir yapım oldu.Eğer akıcılıktan bahsediyorsak ikinci bölüm ilk bölüme oranla net bir şekilde daha akıcıydı. Can Yaman'a bu tarz karakterler fazlasıyla yakışıyor. Bana göre bir oyuncunun herhangi bir karakteri canlandırırken karakterin altında ezilmemesi ve onu tıpkı kıyafet gibi üzerinde belirli bir ahenk içerisinde taşıyabiliyor olması çok önemli ve ince bir detay. Bakıldığı zaman "Ferit Aslan"bu duruma son derece müsait bir karakter olmasına rağmen Can Yaman bunun dengesini başarılı bir şekilde kurabilmiş. Dolunay uzaktan bakıldığında salt bir romantik komedi  gibi gözükse de bence hiç öyle değil. Ki ikinci bölümü izledikten sonra bu düşünce kafamda netleşti. Çünkü Nazlı ilerleyen  haftalarda sadece Ferit'in değil aynı zamanda Bulut'unda ki bu bence çok daha zor. Ne yalan söyleyeyim henüz ikinci bölümünden bu derecede keskin bir atağı hiç beklemiyordum. Zeynep ve Demir'in ölümünden sonra Bulut'un Ferit'in yanına taşınması bir şekilde Nazlı ve Ferit arasında oluşan kalın duvarların bir şekilde yıkılimanına sebep olacak. Keşke Mert Yavuzcan ve Irmak Ünal bir süre daha dizide kalsalardı. Bence dizi için şahane renklerdi.Şimdiden 3. bölümü merakla bekliyorum. Emeklere sağlık.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder