PÜSKÜL
Yağmur
öylesine şiddetli yağıyordu ki yolda yürüyen yolda yürüyen insanlar, her ne
kadar ıslanmamak için çabalasalar bile sırılsıklam olmaktan bir türlü
kurtulamıyorlardı. Evinin penceresinden havanın bu durumunu gören Büşra’nın canı
hiç istemese de eğer evden hemen
çıkmazsa üniversitedeki Hayvan Sağlığı ve Ekonomisi dersinin final sınavına geç
kalacağını hatırlamasıyla birlikte; dakikalar içinde hazırlanıp evden çıkmıştı.
Otobüs durağına doğru yürürken bir taraftan da aklından Veterinerlik bölümünden
mezun olduktan sonra yapmayı planladığı şeyleri geçirirken bir an duraksadı.
Püskül’le göz göze gelmişlerdi.Onun kahverengi güzel gözlerine ve yağmurdan
ıslanmış sarı tüylerine baktı. Bu mahalleye taşınalı neredeyse iki yıl olmuştu,
ancak burada geçirdiği süre boyunca mahalledeki insanların, sokak hayvanları
düşünceleri konusunda en ufak bir değişiklik yaratamamıştı. Özellikle oturduğu
apartmandaki neredeyse tüm komşularıyla bu konu yüzünden çeşitli büyüklükte
tartışmalar yaşamış, ancak bir yolunu bulup hepsinin kalbini yumuşatmayı
başarmıştı. Bir tek Fikri ve Aysel Gündoğan çiftinin inatlarını kırma konusunda
başarılı olamamıştı.Büşra’nın en son ortaya attığı ‘’Binaların arasına sokak
hayvanlarının barınma ihtiyaçları için küçük kulübeler yapılması’’ düşüncesi bu
çift ile Büşra arasında zaten var olan gerilimi artırmaktan başka bir işe
yaramamıştı. Fikri Bey’in sokak hayvanları ile ilgili olan bu tutumunun
nedeninin geçmişte yaşamış olduğunu öğrendiğinde; defalarca konuşmaya
çalışmış,ancak bu isteği her seferinde geri çevrilmişti.Kendi kendine ikna
kabiliyetinin yetersizliğine hayıflanırken, otobüsün fren sesiyle irkildi.Ve
gelen otobüse binip gözden kayboldu.Saatler ilerleyip akşam karanlığı
mahallenin üzerine çöktüğünde sokağın
başında taksiden inip,biraz spor yapmak amacıyla evine doğru yürüyen
Fikri bey görülmüştü.65 yaşında Albay emeklisi olan Fikri Bey,katı kuralları
olan biriydi.Fikri Bey her zaman küçük ve sakin adımlarla yürümeyi severdi
ancak,bugün adımları çok daha yavaşlamış,solunumu
düzensizleşmişti.Yeni bir adım atmak hamle yaptığında eli göğüsünün üstünde
yere yığılmıştı.O sırada tesadüfen sokakta bulunan Püskül yerdeki karaltıyı
fark edip yanına gittiğinde iç güdüleri sayesinde kokusundan tanıdı Fikri Bey’i
.Ve hemen Fikri Bey’lerin oturduğu apartmana koşup aralık olan ana kapıdan
girdi.Merdivenler yardımıyla ikinci kata çıkıp acı acı havlamaya başladı.Sese
ilk başta aldırış etmeyen,Aysel Hanım, sesin uzun süre devam etmesine
dayanamayarak kapıyı açtı.Gördüğü manzara
onu hayli şaşırtmıştı.Karşındaki köpek ona gözleriyle birşeyler
anlatmaya çalışıyordu sanki.Aysel Hanım Püskül’ün bakışları ile bir yeri işaret
etmeye çalıştığını anladığında merakına yenilip onu takip etmeye başlamıştı bile.Binadan
çıkıp Fikri’nin olduğu yere ulaştıklarında Aysel hanım küçük çaplı bir şok
geçidiyse de şoku üzerinden atıp ambulansı araması uzun sürmemişti. Aysel ve
Fikri çifti tüm gece tetkikler için hastane kaldılar.Fikri Bey kalp spazmı
geçirmiş ve Püskül’ün o an orada olması, onun hayatını kurtarmıştı.Yaşananlar
Fikri Bey ve Aysel Hanım başta olmak üzere tüm mahallenin sokak hayvanları
konusundaki önyargılarını yıkmış,haftalar içinde kulübeler yapılmış ve hayvanlar
kısa sürede içine yerleştirilmişti.Büşra o gece bu mahalleye taşındığından beri
ilk kez huzurla uykuya dalabilmişti…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder